Adanaspor’da kim hangi formayı giyecek?
Manşet Haber 30.07.2013 18:10:04 0

Adanaspor’da kim hangi formayı giyecek?

Adanaspor’da kim hangi formayı giyecek?

as_logoAdanaspor’da yeni sezonda futbolcuların giyeceği forma numaraları belirlendi.

Yapılan açıklamaya göre,  1 numarayı kaleci Tolgahan Acar, 10 numaralı formayı ise Talha Mayhoş, 9 numarayı Ümit Tütünci, 11 numarayı ise Ergin Keleş’in giyeceği açıklandı.

Turuncu Beyazlı Kulüpten yapılan açıklamaya göre, Adanaspor’un 29 kişiden oluşan kadrosundaki isimler ve forma numaraları şöyle:

 

 

 



























































































































FUTBOLCU ADIFORMA NO
TUNA ÜZÜMCÜ

35


RAHMAN OĞUZ KOBYA

20


ÜMİT TÜTÜNCİ

9


TIAGO BEZERRA

17


TOLGAHAN ACAR (KALECİ)

1


İLKEM ÖZKAYNAK

39


ERGİN KELEŞ

11


MERTHAN  AÇIL

28


AHMET DERELİ

99


TAYFUN AKSOY

94


EMRAH BEDİR

89


CHİBUZOR NWOGBO

31


ALİ ZORLU

14


SAMİCAN KESKİN

6


FABİANO OLIVEIRA

12


ÖMER KARANCI

36


TALHA MAYHOŞ

10


OKAN SALMAZ

7


CEM ÖZDEMİR

8


YASİN YILMAZ

64


YAŞAR MEMİŞOĞULLARINDAN (KALECİ)

55


ONUR AKSAR

19


AHMET BAHÇIVAN

26


ÇETİN GÜNGÖR

34


VELİ KIZILKAYA

43


BÜLENT KOCABEY

21


AYKUT KIRATLI

23


BERK NEZİROĞULLARI

5


YİĞİTCAN GÖLBOYU

4



 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°