ADANASPOR’UN YENİ YÖNETİMİ
Manşet Haber 5.09.2020 15:51:52 0

ADANASPOR’UN YENİ YÖNETİMİ

ADANASPOR’UN YENİ YÖNETİMİ


Adanaspor’da yeni yönetim kurulu belli oldu.  Bayram Akgül başkanlığında 27 kişiden oluştu.


Turuncu Beyazlı kulübün yönetim kurulu ve görev dağılımı şu şekilde


Başkan; Bayram Akgül Başkan Yardımcıları; Osman ÇangalZeki Kıvanç ve Hamza Akgül, Futbol Şube vdcasino Sorumlusu; Osman Sümer, Basın Sözcüsü ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Y.K. Üyesi; Av. Erkin Ali Doygun, Sağlıktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi; Prof.Dr. Gürhan Sakman, İdari İşlerden Sorumlu Y.K. Üyesi; Bülent Uzel, İstanbul Sorumlusu; Serkan Duran,  Mali İşlerden Sorumlu Y.K. Üyesi; Yaşar Mutlu Tesis ve Personelden Sorumlu Y.K. Üyesi; Hasan Basri Tümöz Tesisleşmeden Sorumlu Y.K. Üyesi; Kasım Naşal Alt Yapıdan Sorumlu Y.K. Üyeleri; Tuncay SakçılarMehmet Çalık, Haluk Oğuz, İlhan Sevimli ve Cumali Önelge Diğer Yönetim Kurulu Üyeleri;İbrahim AKGÜL, Mustafa Furkan AKGÜL, Reşit AYDIN, Erdoğan ŞİRE, Kemal BEKAROĞLU, Mustafa Selçuk ÇEVİK, Sefa NOYENER, Serkan AYKAÇ, Gökhan KILIÇ Ve Savaş TATİL olarak belirlendi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°