Adana’ya 400 asker, 2 patriot
Manşet Haber 23.12.2012 14:05:49 0

Adana’ya 400 asker, 2 patriot

Adana’ya 400 asker, 2 patriot

Adana(Ulus)—İncirlik Üssü yeniden Türkiye gündeminde.

1991 yılındaki körfez krizi ve Irak harekatı ile gündemden düşmeyen Adana İncirlik Üssü, Suriye olayı ile yeniden dünya gündemindeki yerini almaya başladı. İncirlik Üssü, son günlerde büyük bir yoğunluk yaşadı.

ABD’nin Avrupa ve Afrika’dan sorumlu Hava Kuvvetleri Komutanı önce İncirlik’i gezdi. Ardından geçtiğimiz hafta ani olarak ABD Savunma Bakanı da İncirlik Üssü’ne indi. İncirlik Üssünü gezdi, buradaki ABD’li askerlerle görüştü.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 patriot füze rampasının Türkiye’ye geleceğini, bunlardan 2 tanesinin Adana’ya yerleştirileceğinin açıklamasından sonra tüm gözler yeniden İncirlik Üssü’ne çevrildi. İ

ncirlik Üssü’ne yakın güvenilir kaynaklardan alınan bilgiye göre, 2 patriot füze rampasında 400 asker görev yapacak. Hollanda’dan geleceği açıklanan askerlerle ilgili tüm hazırlıklar tamamlandı. Patroit füze rampalarından birinin İncirlik Üssü’ne kurulacağı diğerinin ise yerinin henüz netleşmediği öğrenildi.

incirlik_askerİncirlik Üssü’nde konuşlanacak 400 asker 24 saat süreyle patriot füze rampalarında görev yapacak. Yetkililer, Adana dışında kurulacak patriot füze rampalarının da İncirlik Üssü’ne geleceğini, buradan kurulacak bölgelere sevk edileceğini ifade etti. Güvenilir kaynaklar, bin 200 Almanya, Hollanda ve ABD askerlerinin İncirlik Üssü’ne geleceğini da kaydetti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°