ADANA’YA DEMOKRASİ SOKAĞI
GÜNCEL 27.07.2016 14:56:44 0

ADANA’YA DEMOKRASİ SOKAĞI

ADANA’YA DEMOKRASİ SOKAĞI

Adana(Ulus)--Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ilçede bulunan 64019. sokağa “Demokrasi Sokağı” isimin verilmesini planladıklarını söyledi. Karalar, Şinasi Efendi Caddesi ile Atatürk Caddesinin tam paralelinde ve ortasında bulunan sokak ile ilgili isim değişikliği teklifinin Seyhan Belediye Meclisinin ilk toplantısında gündeme geleceğini açıkladı.zeydan_karalar_m

Zeydan Karalar ayrıca ‘Demokrasi Sokağı’ isimi verilmesi planlanan 64019.sokağa birde “Demokrasi Anıtı” yapılmasının planlandığını söyledi. Karalar “Demokrasi Sokağı’nın uygun bir yerine ‘Demokrasi Anıtı’ yapmayı da planlıyoruz. Hatırlanacağı üzere Ankara Gar’ındaki katliam için ‘Barış Anıtı’nı Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önündeki alanda yapmıştık. Şimdide 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden şehitlerimiz için ‘Demokrasi Anıtı’ yapacağız” şeklinde konuştu.seyhan_demokrasi_sokagi (2)

ÖZGÜR BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İSTİYORUZ

24 Temmuz’da gerçekleştirilen ‘Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi’nde Taksim Meydanı’nı dolduran yüz binlerce insanın tek bir yürek olduğunu belirten Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, insanların artık darbelerin olmadığı özgür bir ülkede yaşamak istediğini söyledi. Karalar, yazılı açıklamasında şöyle dedi:seyhan_demokrasi_sokagi (1)

“Ülkemiz zor günler geçiriyor. Gerek şahsımın gerekse partimin demokrasi ve özgürlük konusunda oldukça hassas olduğu herkes tarafından iyi bilinmekte. Bizler sürekli olarak darbelere karşı olduğumuzu belirtmekteydik. Bu ülke darbelerden çok çekti. Her ne kadar son yıllarda siyasi olarak ayrışma göstersek de zor günlerde birlikte olmayı bilen bir milletiz. Geçtiğimiz hafta sonu Taksim Meydanı’nda, 15 Temmuz akşamı cuntanın yaptığı darbe girişimi sonrasında ilk andan itibaren gösterdiğimiz darbe karşıtı tavrımızı net bir şekilde tekrar ortaya koyduk. Bizler Taksim Meydanı’nda demokrasi, cumhuriyet ve parlamenter sisteme olan inancımızı ve kararlılığımızı yüz binlerce vatandaşımızla birlikte yineledik. Hangi siyasi görüşü benimserse benimsesin cumhuriyete ve demokrasiye inanan ‘darbelerin olmadığı özgür bir ülkede yaşamak istiyorum’ diyen herkes darbelere karşı durmuştur ve durmaya devam edecektir”

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°