‘ADANA’YA HIZLI TREN’İN PEŞİNİ BIRAKMIYOR
Manşet Haber 23.09.2016 18:08:55 0

‘ADANA’YA HIZLI TREN’İN PEŞİNİ BIRAKMIYOR

‘ADANA’YA HIZLI TREN’İN PEŞİNİ BIRAKMIYOR

Adana(Ulus)--Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, Adana-Mersin tren hattında yaşanan sorunları Meclis gündemine taşıdı.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Karakaya “Adana-Mersin tren hattı, ülkemizin en yoğun kullanılan bölgesel tren hatlarından biridir. Sayın Başbakan ve Bakanlar geçmiş yıllarda bölge illerinde yaptıkları ziyaretlerde hızlı tren hattının açılacağı ve iki şehir arasındaki ulaşım sorununun çözüleceği hususunda vatandaşlarımıza sözler vermişlerdir. Buna rağmen, hızlı tren projesi başlatılmamış, sadece birkaç durak yeri azaltılarak zaman bakımından mesafe kısaltılmıştır.” ifadesini kullandı.
İVEDİLİKLE HAYATA GEÇİRİLMELİ
Adana ve Mersin’de yaşayan vatandaşların, trenlerin yetersizliği ve aşırı yolcuyla sefer yapmalarından dolayı yaşadıkları mağduriyetleri sürekli olarak dile getirdiğine, zaman zaman bundan kaynaklanan sorunların basına da yansıdığına dikkat çeken Mevlüt Karakaya “Akdeniz’in iki büyük şehrini birbirine bağlayan bu güzergâhta mevcut tren seferlerinin artırılması ve hızlı tren projesi çalışmalarının ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir.” dedi.
HANGİ ÇALIŞMALAR YAPILMAKTADIR?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’a “Adana-Mersin hızlı tren projesi hattı ne zaman hayata geçirilecektir? Adana-Mersin tren hattının sefer sayılarının artırılması ve yolcu memnuniyetinin sağlanması için hangi çalışmalar yapılmaktadır?” şeklinde sorular yönelterek bilgi istedi.
KARAKAYA, PROJEYİ TAKİP EDİYOR
MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, Adana’ya Hızlı Tren Projesi’nin gelmesi için yoğun çaba gösteriyor. Daha önce de sorunu Meclis gündemine taşıyan, 1 Haziran 2016 tarihli TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonunda da aynı sorunu TCDD üst yönetimine ileten Karakaya, konumu ve özelliklerinden ötürü Adana’nın asla ihmal edilmemesi gerektiğini belirtmiş, yaptığı açıklamada ise “Adanalı vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Projeyi takibe devam edeceğiz' demişti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°