ADANA’YA İLK YONCA KAVŞAĞI
Manşet Haber 2.10.2016 14:29:15 0

ADANA’YA İLK YONCA KAVŞAĞI

ADANA’YA İLK YONCA KAVŞAĞI

Adana(Ulus) - Adana Büyükşehir Belediyesi, Yüreğir ’de TAG Otoyolu’nu Mithat Özsan Bulvarı’na bağlayacak Yonca Kavşak Projesi’nin gerçekleşmesi için lokomotif rol üstlendi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Adana Valiliği başta olmak üzere ilgili kamu kurumlarıyla tam uyumlu çalışma ortaya koyan Adana Büyükşehir Belediyesi, 100 bin metrekarelik alanda yaklaşık 12 milyon liralık kamulaştırma yapıldığını, imar planlarında gereken değişikliklerin gerçekleştirdiğini açıkladı.
Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Gül, planlama ve uygulama projelerini Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı “yonca yaprağı” şeklindeki TAG Otoyolu-Mithat Özsan Bulvarı Bağlantı Kavşağı’nın Karayolları Genel Müdürlüğü’nce (KGM) onaylandığını, inşaat çalışmaları öncesi toplam 100 bin metrekarelik arazide imar planları değişiklikleri, kamulaştırma ve yıkım çalışmalarını üstlendiklerini belirtti. İlk yonca kavşağı Adana’ya kazandırmak üzere tüm imkanların seferber edildiğini bildiren Sinan Gül, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı, Adana Valiliği başta olmak üzere ilgili kamu kurumlarıyla tam uyum içinde çalışma yürüttüklerini kaydetti. sinan.gul
‘YAPIM İHALESİNİN GERÇEKLEŞMESİNİ BEKLİYORUZ’
Sinan Gül, yeni yapılan Adana Entegre Sağlık Kampüsü, stadyum, adliye, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi yerleşkesi ile Devlet Bahçeli Köprüsü’ne ulaşımı kolaylaştıracak Yonca Kavşak Projesi için Kışla Mahallesi’nde yaptıkları kamulaştırma tutarının 12 milyon liraya ulaştığını ifade etti. Sinan Gül, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Adana için önem taşıyan bu projenin yapım işleri ihalesini biran önce gerçekleştirmesini beklediklerini vurguladı.yona.kavsak.yuregir (1)
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NELER YAPTI?
İlgili bakanlıklar ve kamu kurumlarıyla tam uyumlu çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Sinan Gül, “Adana’ya yapılan önemli kamu yatırımlarına ulaşım kolaylığı sağlamak adına yürütülecek projede inşaat çalışmaları başlamadan önce Adana Büyükşehir Belediyesi olarak lokomotif rolü üstlendik. Planlama ve uygulama projelerini hazırladık. Bu projeler Karayolları Genel Müdürlüğü’nce onaylandı. Yaklaşık 100 bin metrekare alanda ihtiyaç duyulan imar planı değişikliklerini Yüreğir Belediyesi ile birlikte gerçekleştirdik. Kışla Mahallesi’nde de kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kapsamında bu proje için gereken kamulaştırmaları yaptık. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz kamulaştırmaların toplam tutarı yaklaşık 12 milyon lirayı buldu. Hak sahiplerinin paralarını banka hesaplarına yatırdık. Adana’nın daha çağdaş, modern bir şehir olması adına yürüttüğümüz hizmet maratonunu kesintisiz devam ettirirken, önemli kamu yatırımlarının kentimize kazandırılması için üzerimize düşeni de eksiksiz yerine getirmenin gayreti içindeyiz” diye konuştu.

DCIM100MEDIADJI_0066.JPG

DCIM100MEDIADJI_0034.JPG


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°