Adana’ya Teşvikler Sağlanmalı
Manşet Haber 26.08.2015 11:14:48 0

Adana’ya Teşvikler Sağlanmalı

Adana’ya Teşvikler Sağlanmalı

Türk-İş’e bağlı Teksif Sendikası’nı ziyaret eden Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Adana’nın Türkiye’nin işsizi en çok ili olduğuna dikkat çekerek, “Başta tekstil olmak üzere Adana’ya ciddi teşvikler sağlanması şart. Aksi halde bugünleri bile ararız” diye konuştu.

Kendi iş kolunda Türkiye’nin en büyük sendikası olan Teksif’i ziyaretinde ekonomik sorunlara değinen Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, bölge temsilciliği görevine atanan Cumali Kutlu ile görüş alışverişinde bulundu. Adana’nın yatırım fakiri bir il olduğunu vurgularken “56 fabrikası kapanmış bir şehirde yaşıyoruz. Türkiye’nin oransal olarak işsizlik rekoru Adana’da” diyen Çetin, Çukurova Belediyesi’ni örnek gösterdi ve “Artık saymayı bıraktık ama birkaç ay önce iş için başvuranların bıraktığı CV sayısı 30 bini geçmişti. Adana sanayisindeki tüm sektörlere taze kan gerek” dedi.

ÖNCE ADANA’MIZ

Adana’nın yıllardır ne ciddi bir kamu yatırımı ne de teşvik alabildiğine dikkat çeken Başkan Soner Çetin, kamu ve özel sektör yöneticilerine çağrı yaptı: “İşsizlik tüm dünyanın, tüm Türkiye’nin ama özellikle ve öncelikle de Adana’nın sorunu. Bu ağır sorunun çözümü için vali bey ve milletvekillerimizle belediye başkanları, kaymakamlar ve STK’lar bir araya gelmeli; sağı, solu ve partilerimizi bir kenara bırakıp ‘Önce Adana’ demeliyiz. Kendi aramızdaki sorunları bir kenara bırakıp, tüm sektörlere taze kan verecek yatırım teşviklerinin bir an önce hayata geçirilmesini sağlamak zorundayız.”

SEKTÖRLERE TEŞVİK

Yıllar önce MENSA’da işçi ve baştemsilci olarak çalışmış olan Teksif Bölge Temsilcisi Cumali Kutlu, tüm belediye başkanlarıyla kamu yöneticilerini ve sanayicileri bir araya getirecek toplantı yapılması için çaba göstereceğini söyledi. Adana’ya ancak Adanalı önderlerin sahip çıkabileceğinin altını çizen Kutlu, “Şehir bazında değil, sektörel teşvikler sağlanmalı. Aksi halde Hindistan ve Çin’le rekabet edemeyen tekstil sektörü iflaslar yaşayabilir” uyarısında bulundu. Kutlu, “Adana bir an önce istihdam politikası oluşturmak zorundadır” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°