ADAY…/ 3

ADAY…/ 3






Altılı masa oluşurken ne dedik; bu oluşumda kimse ilkelerinden ödün vermeyecek, ancak herkes özgül ağırlığının bilincinde olacak, var olan sistemi/ rejimi değiştirmekten başka ortaklık yan aranmayacak, ortaklar arasında birbirini kırıcı eylem/ söylemlerden kaçınılacak!





Sanıyorum tüm bunlara uyan, altılı masa dağılmasın diye direnen, gelen çatlak sesleri onarmaya çalışan bir CHP ile yöneticileri…





Daha birkaç ay önce İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, HDP’lilere ilişkin bir tümce söyledi diye yalnızlığa itmeyi yeğlerken; İYİP’ten, diğer partilerden kendi adına gelen çatlak sesleri bile görmezden/ duymazdan geldiler! 





İşte bunun adı edilgenlik, utangaçlık!





***





Bir kavganın ya da anlaşmazlığın peşinde değilim! Ancak, evin büyük/ uzlaşının ağabeyi konumunda olan bir partinin böylesine içe kapanık, böylesine diğerlerinin ağzından çıkacak söze bakar durumda olması, “kim olursa/ olsun adayımız olacak” sözünün parti içerisinde yinelemesi birçok partilinin içini karartıyor!





Aralıklarla bir araya gelmeleri, “uzlaşının” enime/ boyuna değerlendirmeler/ konuşmaları/ tartışmaları kaçınılmaz zorunluluk…





Haftalık grup konuşmalarının yinelenmesinin dışında ne çıkıyor, nasıl bir çalışma yapılıyor, hangi kararlar alınıyor, yurttaşın beklentilerine nasıl karşılık veriliyor…





Bugüne değin yapılan, saatlerce süren konuşmaların ardından ortaya koyulan “bilinmedik” ne veriyorlar anlamış değilim; kendilerinin de anladıkların sanmıyorum!





***





Sistem/ rejim değişikliği; tamam da bugüne değin yapılan buluşma sonunda akıllara kazıdıkları herhangi/ belirgin bir “ilke” görmekte zorlanıyorum!





Her toplantı sonunda “iktidar” aday konusunu gündeme getiriyor! Seçmen de bunu benimsiyor! Peki, getirilemeyiş aklatılabiliyor mu, söyledikleri yurttaşı hoşnut ediyor mu; hayır!





“İktidara” yakın tüm kanallarda, akşamla başlayıp gecenin geç saatlerine dek süren izlencelerde “aday” üzerine komplolar, varsayımlar, akıl okumalarla süren uzun konuşmalar yer alıyor!





Bunun nedeni kanımca “halk” değil, çünkü halkın sorunu geçim, içinde bulunduğu kış aylarını zorlanmadan atlatmak, açlık sınırı altındaki aylığını ay sonuna dek yetirmek, sabahın karanlığında çocuğunu okula göndermek, temel/ zorunlu gereksinimine ulaşabilmek…





Yurttaş, “adayın” kim olacağından, ne zaman açıklanacağından, yaklaşan seçimden daha çok “yarın” ne olacağını düşünürken, “kim olursa/ olsun adayımız” üzerinden beklentisi olanlara yaşamında yer ayıramıyor!





Ne yapıyorsanız, nasıl bir anlaşma içindeyseniz, nasıl bir sonuca vardıysanız halka anlatın; “iktidarın”, yaşananlara umarsız kalmasına perde oluşturacak tutumdan kaçının/ kendiniz olun yeter!



Oktay EROL

24.11.2022 00:35:19

YAZARLAR


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI