Ağız Kanseri uyarısı
Manşet Haber 7.04.2013 20:55:31 0

Ağız Kanseri uyarısı

Ağız Kanseri uyarısı

yabanci_disciAdana Diş Hekimleri Odası Başkanı Hasan Yaman, Dünya Sağlık Örgütü; en ölümcül sekiz kanser türü arasında ağız kanserini de saydığını, her yıl 40 bin vakaya ağız kanser tanısı konulduğunu, 1 yılda 12 bin insanın ağız kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

 

EN SIK 40 YAŞ ÜSTÜNDE

Hilton Sa Otelinde düzenlenen “İmplant Sistemleri Çukurova Semineri”nde konuşan Diş Hekimi Hasan Yaman, Adana’da satılan implant sayısının oldukça fazla olduğunu belirtti. Oral sağlığın genel sağlığı etkilediğini defalarca dile getirdiklerini, ağız kanserlerinin teşhis ve tedavisinde diş hekimi kontrollerinin çok önemli olduğunu ifade eden Yaman şöyle konuştu:

“ Dünya Sağlık Örgütü; en ölümcül sekiz kanser türü arasında ağız kanserini de sayıyor. Her yıl 40.000 vakaya ağız kanser tanısı konuluyor; bu rakam yıldan yıla artış gösteriyor. Ağız kanseri nedeniyle 1 yılda hayatını kaybeden 12.000 hasta var. Baş ve boyun bölgesinde cilt kanserlerinden sonra görülen 2. kanser tipinin ağız kanserleridir. Ağız kanserlerinin görülme sıklığı yaş ile birlikte artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre vakaların  %95’inden fazlasının 40 yaş üzerinde olduğu bildirilmiştir. Erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha fazla görülmesinin nedenleri arasında alkol ve sigara tüketimi gelmektedir”

 

RUTİN KONTROL GEREKLİ

Günümüzde ileri tanı yöntemlerine rağmen ağız kanserlerinin geç teşhis edilebildiğini kaydeden ve diş hekimlerine büyük bir görev düştüğüne dikkat çeken Dt. Yaman,‘’Tanı ve tedavisi geciken hastaların yarısı yaşamlarını ilk 5 yılda kaybetmektedir. Ağız kanseri lezyonları belirgin klinik semptom ve ağrı ile kendini göstermemektedir. Birçok vakada klinik muayene de yetersiz olduğundan tanıda biyopsi kullanılması önerilmektedir. Bu yüzden dişhekimlerine önemli bir görev düşmektedir. Hastaların periodik muayenelerinde iyi bir anamnez ve ayrıntılı bir muayene erken teşhiste önemli rol oynamakta ve hayat kurtarmaktadır. Rutin dişhekimi kontrolleri de bu yüzden gereklidir. Hastada Kulak ağrısı, yutma güçlüğü, geç iyileşen yaralar, lenflerde büyümeler, ağız yumuşak dokularının esneklik kaybı ve hareket zorluğu, kulak ağrısı, kanama, dişlerde hareketlilik, konuşma ve yutma güçlüğü, protez kullanmada zorluk ağız kanserlerinin klinik belirtileridir. Standartlara uygun olmayan dolgu ve proteze dikkat edilmesi gerekir” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°