AK PARTİ İL BAŞKANI AY
Manşet Haber 13.07.2020 13:45:51 0

AK PARTİ İL BAŞKANI AY'DAN KARALAR'A HACİZ TEPKİSİ

AK PARTİ İL BAŞKANI AY'DAN KARALAR'A HACİZ TEPKİSİ






AK Parti Adana İl Başkanı Mehmet Ay, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'a haciz işlemleri için “Şov yapma, Adana'nın imajını kötüleme. Şehrine bu utancı yaşatan bir belediye başkanı için en şerefli hareket, istifa etmektir' ifadeleri ile tepki gösterdi.





Ay, Adana Büyükşehir Belediyesi'nin bir skandala daha imza attığını söyledi. Ay, sosyal medya hesaplarından da yaptığı açıklamasında şunlara yer verdi: 





'Kıymetli hemşehrilerim, Adana Büyükşehir Belediyesi dün skandal bir olayla daha gündem oldu. Borcunu ödeyemeyen Adana Büyükşehir Belediyesi'nin başkanlık makamı haczedildi. Böyle bir utancı Adana’mıza yaşatan Sayın Zeydan Karalar’ı ve mensup olduğu zihniyeti kınıyorum.





Belediye hacze konu olan bu borcu ödeyecek maddi güce sahiptir. İcra takibinden sonra da alacaklı firmadan mal alımı iddiaları mevcuttur. Ancak borcu ödemeyip, haciz gelmesini sağlayarak, mağdur edebiyatı ile şov yapmıştır. Sayın Karalar, siyasi şov uğruna şehrimizi rezil etmiştir.





Belediyenin 2019 yılında 2 milyar TL eski para ile 2 katrilyon geliri varken Sayın Başkan utanmadan çıkıp, makam odası haczedildikten sonra oraya birkaç sandalye koyarak görüntü veriyor. Şehrine bu utancı yaşatan bir Belediye Başkanı için en şerefli hareket, istifa etmektir.'





Haciz olayının sıradan bir olay olmadığını belirten Başkan Ay, 'Yönetilemeyen Adana Büyükşehir Belediyesi’nin iflas ettiğinin resmidir. Milyarlarca liralık bütçeye sahip Adana Büyükşehir Belediyesi’ni iflasa götüren Sayın Başkan, dün yaşanan haciz olayı ile Adana’mızı Türkiye kamuoyu önünde rezil etmiştir.





Makam odası haczedilen bir belediye başkanı için bundan daha büyük bir utanç olmaması gerekir. Bu rezaleti şehrimize yaşatan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı derhal istifa etmelidir. Makam odası haczedilmiş bir belediye başkanının 'bu şehri yöneteceğim' iddiası kalmamıştır' şeklinde konuştu.





Başkan Karalar'ın haciz olaylarına yabancı olmadığını da belirten Başkan Ay, şöyle konuştu:





'O sebeple de hemen bunu şova çevirecek manevraları yapmayı çok iyi biliyor. CHP Adana il başkanı olduğu dönemde de il teşkilatına haciz gelmiş ve bu utancı teşkilatına da yaşatmıştır. Şimdi aynı utancı şehrimize de yaşatmaktadır. Sayın Karalar’ın beceriksiz yönetim anlayışı sadece bugünün meselesi değildir, geçmişten gelen bir durumdur. Seyhan Belediye Başkanlığı döneminde belediye kasasını AK Parti’li yönetimden artı 30 Milyon lira ile devralan Sayın Karalar, belediye kasasını 140 milyon borçla bırakmıştır.





Hemşehrileri tarafından kendisine emanet edilen makam odası, belediye başkanının şerefidir, onurudur, itibarıdır. Bu makam Adanalı'ların makamıdır. Bu emanete halel getiren bir belediye başkanı için söylenecek tek söz kalmıştır, o da 'yazıklar olsun' dur.





'MAKAM ODASINA SAHİP ÇIKAMADI'





Sayın Zeydan Karalar, makam odasına dahi sahip çıkamayan beceriksiz yönetim anlayışı ile tarihe geçmiştir. Adana’mıza bu utancı yaşatan Sayın Karalar ve zihniyetini, gelecek nesiller de utançla anacaktır. Bu kara leke, bu zihniyetin alnından hiçbir zaman silinmeyecektir. Sayın Başkan derhal istifa etmelidir. Makam odası haczedilen birinin başkanlık sıfatı kalmamıştır. Bundan sonra o makamda kaldığı her an Adana’mız için bu utancın daha da büyümesi demektir.





Sayın Başkan bu utancı şehrimize daha fazla yaşatmasın ve derhal istifa etsin.'



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°