Ak Parti’de aday adaylığı tarifesi
Manşet Haber 15.09.2013 16:36:54 0

Ak Parti’de aday adaylığı tarifesi

Ak Parti’de aday adaylığı tarifesi

ak_partilogoAK Parti aday adaylığı müracaatlarının 21 Ekim 2013 tarihinden itibaren yapılacağı açıklandı.

AK Parti Genel Merkezi'nde Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısında, belediye seçimlerinde aday adayı olacaklardan alınacak paranın belirlendiği bildirildi. Ak Parti’den yapılan açıklamaya göre, büyükşehir belediye başkan aday adaylarından  7 bin 500 TL, nüfusu 100 binin üzerinde olan il belediye başkan aday adaylarından ise 3 bin lira,, nüfusu 100 binden az olan il belediye başkan adaylarından bin 500 lira , nüfusu 200 binden fazla olan ilçe belediye başkanlarından 2 bin 250 TL, nüfusu 50 binden fazla ve 200 bine kadar olan ilçe belediye başkan aday adaylarından ise bin 500 istenecek.
Ak Parti, nüfusu 50 binden daha az olan ilçe belediye başkanı aday adaylarından 750 TL, nüfusu 10 binden fazla olan ilçe belediye başkan aday adaylarından 750 TL, nüfusu 10 bin ve daha az olan belde belediye başkanları aday adaylarından iste 400 TL talep edilecek.  Bu arada, büyükşehir belediye meclisi üyesi aday adaylarından 750 TL, İl genel meclisi üyesi ve büyük şehir olmayan diğer illerin belediye meclisi üyesi aday adaylarından ise 250 TL alınması kararlaştırıldı.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°