AK PARTLİ DOĞRU: TRENDEN İNMEK BAŞKA, İNDİĞİNİZ TRENİ TAŞLAMAK BAŞKA ŞEY
Manşet Haber 1.06.2020 20:18:30 0

AK PARTLİ DOĞRU: TRENDEN İNMEK BAŞKA, İNDİĞİNİZ TRENİ TAŞLAMAK BAŞKA ŞEY

AK PARTLİ DOĞRU: TRENDEN İNMEK BAŞKA, İNDİĞİNİZ TRENİ TAŞLAMAK BAŞKA ŞEY






AK Parti Adana Milletvekili Abdullah Doğru, isim vermeden Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nu yeni kurduğu partilerden dolayı eleştirdi, Trenden inmek başka, indiğiniz treni treni taşlamak başka” diye konuşarak eleştirdi.





Yeni kurulan partiler ve Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ak Parti Adana Milletvekili Abdullah Doğru, AK Parti’nin ilk günkü azim ve kararlılıkla yoluna devam ettiğini ifade etti. Doğru, şunları söyledi:





 “AK Parti; milleti ve ihtiyaçlarını çok iyi analiz etmiş, bu sayede milletin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuş kadim bir fikriyatın temsilcisidir. Kurulduğumuz günden bu yana yalnızca aziz milletimizin sesine kulak verdik, yalnızca ülkemizin ve milletimizin geleceğini düşünerek hareket ettik ve henüz yolun başındayız. Türkiye’yi geçmişin karanlığından kurtarmış ve ülkemizin adeta yeni bir çehreye bürünmesinin mimarı olmuş AK Parti çalışmalarına; idealist ve kararlı bir gencin heyecanı ile yıllar süren araştırmalarının sonucu muazzam bir birikim elde etmiş mütefekkirin tecrübelerini birleştirmiş bir şekilde, yorulmak ve durmak bilmeden, sürekli yenilenerek devam ediyor. Bizler bu mukaddes davanın mübarek yoluna çıkarken tecrübe, hizmet, refah, kardeşlik gibi kavramları parola edindik ve yorulmak, yılgınlık, duraksamak, şikayet etmek gibi kavramları lügatımızdan sildik. Milletimizle bu denli kuvvetli bir birleşimin sonucunda ülkemizin ulusal ve uluslararası alandaki dik duruşu tesis ve tahkim edildi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, AK Parti’nin millet sevdası ile milletinden aldığı güç ve güven sayesinde artık dünyada oyun kurucu ülke konumuna gelmiştir. Bu muhteşem ilerleyişin yegane sebebi milletimizin AK Parti’ye duyduğu güven ve gösterdiği teveccühten başka bir şey değildir.”





'AK DAVA TÜRKİYE DAVASIDIR”





Daima birlik ve beraberlikten yana olacaklarını ifade eden Doğru, AK Parti’ye yönelik yürütülen karalama kampanyalarının manidar olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu:





“AK Parti’ye yönelik yürütülen karalama kampanyalarını cılız da olsa gerek televizyonlardan gerek sosyal medyadan gerekse sahadan takip ediyoruz. AK Parti’ye güç kaybettirmek gibi tam manasıyla beyhude bir hayalin peşine düşen, siyasi cehalet hastalığına tutulmuş olan bu çevrelerin karalama kampanyası yürütürken unuttukları bir şey vardır o da AK Parti’nin milletin ta kendisi olduğudur. Hizmet güneşi, küçük hesapların balçığıyla sıvanmaz, sıvanamaz. Yine son günlerde aynı trendeyken iyiydi, inince mi böyle konuşuluyor gibi bazı sesler çıkıyor. Herkesin siyasi görüş ve yolculuğuna sonuna kadar saygı duymaktayız. Ancak trenden inmek başka, indiğiniz treni taşlamak başka şeydir, bu ikisi arasında çok ince bir çizgi vardır, bu ayrıntıyı göz ardı etmemekte fayda var diye düşünüyorum. Devlet yönetmek kararlılık gerektirir, bu çevreler yalnızca yıkmak hedefiyle doğan ve başarısız olduklarını anladıklarında tarihin sayfalarına karışmaya mahkum yapılardır. Refah ve istikrar, hizmet ve kuvvet, kalkınma ve adalet Türkiye’de AK Parti sayesinde altı doldurulan ve tahkim edilen kavramlardır. Bunun tasdikini milletimiz 18 yıldır yapmıştır. Allah’ın izniyle 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimiz doğrultusunda en büyük destekçimiz yine aziz milletimiz olacaktır. Başka bir destekçiye, başka bir güce evelallah ihtiyacımız yoktur, böyle bir arayışımız hamdolsun olmayacaktır. AK Parti’yi kurarken vatandaşlarımız ile ayrım gözetmeksizin kucaklaşmak gibi bir hedefimiz vardı bu hedefimizden vazgeçmedik ve bu uğurda çalışmaya devam ediyoruz. Herhangi bir sebeple kalbi kırılan gönlünü almamız gereken hangi dava arkadaşımız varsa kucaklaşmak ve fikir paylaşmak açısından biz hazırız. AK Dava 85 milyonun davasıdır, bu dava Türkiye’nin aydınlık geleceğinin davasıdır.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°