AKDAĞ, 1550 YATAKLI ŞEHİR HASTANESİ’NDE
GÜNCEL 31.08.2016 20:13:36 0

AKDAĞ, 1550 YATAKLI ŞEHİR HASTANESİ’NDE

AKDAĞ, 1550 YATAKLI ŞEHİR HASTANESİ’NDE

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, beraberinde Vali Mahmut Demirtaş, Adana Milletvekilleri ile yapımı devam eden 1550 Yataklı Adana Şehir Hastanesi inşaatında incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, kamu özel ortaklığıyla yapılan hastane inşaatına ilişkin son durumu yerinde gördüklerini bildirdi. Hastanedeki örnek odaları inceleyen Sağlık Bakanı Prof. Dr. Akdağ, 'Bu ziyaretler mevcut projenin ince ayarlarının yapılması için fırsat teşkil ediyor. Bu hastaneler devletle özel sektörün iş birliği ile yapılıyor. Sonuçta işin patronu Sağlık Bakanlığı fakat işin ağır yükünü özel sektöre bırakıyoruz. Belki 15 sene içerisinde 20 sene içerisinde vatandaşın hizmetine sunacağımız yeni hastaneleri bir kaç yıl içinde halkımızın hizmetine sunmuş olacağız.' dedi.akdag_hastane

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Akdağ, Adana'daki hastanenin bin 550 yataklı hastane kompleksi olduğunu vurgulayarak, 'Şu anda içinde bulunduğumuz komplekste 6 hastane var. Burada genel hastanemiz var, kadın doğum, çocuk hastanemiz var, onkoloji yani kanser hastanemiz var, kalp damar cerrahisi hastanemiz var. Bir de yüksek güvenlikli psikiyatri hastanemiz var. İnşallah gelecek sene bu zamanlarda da umut ediyorum ki, hem kente hem bölgeye hizmet veren ve Cumhurbaşkanımızın adeta rüya projelerinden olan, bu hastanelerden birini de Adana'da vatandaşımızın hizmetine sunacağız. Deprem bölgelerinde şehir hastanesi olarak inşaa ettiğimiz bütün hastaneleri izolatörlü hastaneler yapıyoruz. Otoparkından peyzajına, vatandaşımızın geliş gidişinden çevre yollarına kadar, inceden inceye bütün detayları düşünüyoruz' diye konuştu.

akdag_adanaakdag_hastane1

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°