AKP Adana’ya hangi hizmeti getirdi?
SİYASET 18.04.2016 20:18:32 0

AKP Adana’ya hangi hizmeti getirdi?

AKP Adana’ya hangi hizmeti getirdi?

Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, AKP Hükümeti’nin Adana’ya getirdiği hizmetleri oturup birlikte saymak gerekir ise sayacak bir şey bulamadıklarının altını çizip ‘Son 5 yıldır bitirilemeyen Şehir Stadyumu, Şehir Hastanesi ve Adliye Binası dışında bir tek sayacak hizmet yok. Bununla da son 3 seçim dönemdir övünüp duruyorlar’ dedi.

BİZE HAK VERİYORLAR
BARIŞ Gazetesi’ni ziyaretinde, mecliste muhalefet milletvekili olarak ancak soru önergeleri verip kentin sorunlarını meclis kürsüsünden dile getirdiklerini ve bundan başkaca da yapacak bir şeylerinin olmadığını belirten İbrahim Özdiş, ‘Bazen iktidar milletvekili olan arkadaşlar dahi bizlere çok iyi konuştunuz. Dilinize sağlık. Biz konuşamıyoruz ama bizim hislerimize tercüman oluyorsunuz diyerek bizlere hak veriyorlar. Sonuç önemli tabiî ki. Sonuca gelince de gurup kararı diyerek yanlış dahi olsa partilerinin gurup kararlarına uyuyorlar’ dedi.ozdis_baris

YEREL YÖNETİCİLER KISKAÇ ALTINDA
AKP iktidarının temsilcilerinin söylemlerinin birbirlerinin aynısı olduğunu belirten CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, yerel yönetimleri nasıl değerlendirdiği yönündeki bir sorumuz üzerine ‘Adana’da yerel yönetimler iktidarın değil muhalefetin elinde. Ekseriyet biliyorsunuz muhalefet partileri olan CHP ile MHP’nin elinde. Dolayısıyla iktidarın kıskacı altındalar. Yaptıkları hizmetlerin takdir edilecek yanları çoğunlukta elbette. Yapamadıkları da kıskaç altında olmalarından kaynaklanıyor. Daha fazla hizmet için kendilerini de gayretli görüyorum’ ifadelerini kullandı.
DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ
CHP Milletvekilleri olarak gitmedikleri yer bırakmadan ulaşmadıkları Adanalı kalmaması adına mesailerini harcadıklarını belirten Adana Milletvekili Özdiş, ‘CHP’nin parti politikalarından inanın bana seçmen çok memnun. Halkımız tüm gerçekleri çıplak gözle görüp bizlere hak veriyor. Özellikle Adana’da CHP büyük bir ivme kazandı ve halkımızın partimize yönelik bir sahiplenme, kabullenme duyguları arttı. Bu da bizleri ziyadesi ile memnun ediyor. Bizim görevimiz daha çok insana ulaşarak partimizi iktidara taşımaktır. Tüm arkadaşlarımı da bu özverili çalışmalarından dolayı kutluyorum’ dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°