AKP Adaylarını Teknede Tanıttı
Manşet Haber 20.04.2015 10:39:38 0

AKP Adaylarını Teknede Tanıttı

AKP Adaylarını Teknede Tanıttı

akp_adana_aday_tekne_tanitimi (3)13 yıldır Türkiye’yi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi Adana’da adaylarını tanıtmak için ilginç bir yöntem buldu. AKP Adayları Karataş İlçesi’nde teknede, vatandaşlar ise sahilde. Aşağıdakiler ve yukarıdakiler. İşte günün haberi ve fotoğrafı. AKP Adana İl Basın ve Tanıtım Bürosu’ndan medya kuruluşlarına gönderilen basın açıklaması aynen şöyle:

“Parti’den teknede aday tanıtımı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), 25’inci Dönem Adana Milletvekili Adayları’nı Karataş’ta teknede tanıttı.
AK Parti Adana İl Başkanlığı, aday tanıtımına Yumurtalık ve Karataş ilçelerinde devam etti. Yumurtalık İlçesi’deki aday tanıtımının ardından AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni ile 25’inci Dönem Adana Milletvekili Adayları, sahil köylerini gezerek Karataş ilçesine geçti. Konvoy halinde Karataş ilçesine gelen il başkanı ve milletvekili adaylarını ilçe girişinde çok sayıda partili, davullarla karşıladı.
Karataş’taki aday tanıtımı sahilde yapıldı. AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, Giritlioğlu Zekeriya Reis adlı balıkçı teknesinin güvertesinden sahilde toplanan kalabalığı selamladı. Sonra da AK Parti 25’inci Dönem Adana Milletvekili Adaylarını tanıttı. akp_adana_aday_tekne_tanitimi (1)
Teknenin güvertesinde konuşma yapan AK Parti 24’üncü Dönem Adana Milletvekili ve 25’inci Dönem birinci sıra adayı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Bizler gemideyiz. Aynı gemideyiz. Bakın il başkanımız, belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız, milletvekili adaylarımız hep aynı gemideyiz. Ama zannetmeyin siz farklı gemidesiniz. Siz de aynı gemidesiniz. Biz 14 yıldır aynı gemide gidiyoruz. Rotamız bir. Bakın değerli kardeşlerim bu gemiyi çok fazla sarsmaya çalıştılar. 14 yıl boyunca darbe yapmak istediler. Şantajla, montajla aleyhimize yayın yaparak bizi götürmeye çalıştılar. Ama Allah’a şükür ki götüremediler. Bizi rotamızdan da çeviremediler. Bizim rotamız bir. Bizim partimizi kuran Reis dimi? Türkiye’nin Reis’i. Bizler de onun tayfasıyız. Dolayısıyla Reis’in kurduğu partinin tayfaları olarak sizin karşınızdayız. Reis şimdi sizin oylarınızla ilk defa halk oyuyla seçilen Cumhurbaşkanı oldu. Başımızın tacı. Devletimizin bir numarası. Ordularımızın başkomutanı. Şimdi Hoca’ya devretti Reis. Hoca aynı rotada gidiyor. Belki tayfalar değişebilir. Reis’in ortaya koyduğu rotanın devamında Hoca’mız da aynı şekilde götürüyor. Şimdi 7 Haziran’da yeni bir seçim var. Geminin rotasında bir değişiklik yok. Geminin tayfalarında belki bir değişiklik olacak. Ama geminin başında kurucu genel başkanımız Reis’imiz Cumhurbaşkanımız, ama Hoca’mız geminin rotasını tayin etti, bizim başımıza, rotaya, hedefe doğru gidiyor. O büyük hedefe giderken sizin desteğinize ihtiyacımız var” dedi.

Aday tanıtım toplantısı ve konuşmaların ardından teknelerle deniz turu yapıldı.”akp_adana_aday_tekne_tanitimi (3)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°