AKP HALKI ÖTEKİLEŞTİRİP TERÖRİST İLAN ETTİ
Manşet Haber 15.02.2017 07:31:52 0

AKP HALKI ÖTEKİLEŞTİRİP TERÖRİST İLAN ETTİ

AKP HALKI ÖTEKİLEŞTİRİP TERÖRİST İLAN ETTİ

TBMM – Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili, KİT Komisyonu Üyesi İbrahim Özdiş, TBMM’de AKP sıralarına seslenerek, “İktidarınız döneminde halkı ötekileştirip terörist ilan ettiniz” dedi.

Geçtiğimiz hafta Başbakan Binali Yıldırım’a Cumhurbaşkanı’nın ‘Evet’ kampanyasına katılmasının ‘Anayasal suç olup olmadığını’ ve ‘Suriyelilerin referandumda oy kullanmasını’ sorarak konuların kamuoyunda tartışılmasını sağlayan CHP Milletvekili Özdiş ,bu kez de söz alarak 15 yıllık AKP iktidarını eliştirdi. ‘Hayır’ı savunan insanları korkutmak ve bıktırmak için AKP’nin baskı politikası yürüttüğünü ifade eden Özdiş, konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

TARİHE KARA BİR LİKE OLARAK GEÇECEK

“Getirmeye çalıştığınız Anayasa değişiklik teklifinin tek adamlığa, diktatörlüğe geçiş olmadığını iddia ediyorsunuz. Peki, 'hayır'ı savunan kişilere gözaltı, tutuklama, tehdit neden yapılıyor?

Daha Anayasa değişikliği kabul edilmeden bunları yapıyorsanız, geçtiği takdirde neler yapacağınızı kestirmek zor değil. 15 yıldır iktidardasınız hangi yetki size yetmedi? On beş yıldır tek başınıza ülkeyi yönettiniz. Her seçimde, Türkiye'yi daha iyi yöneteceğiz dediniz, doymadınız, yetinmediniz. Halkı görmezden geldiniz. On beş yıl önce kömüre muhtaç insanlar hâlâ kömüre muhtaç. On beş yılda ülkenin her tarafına korku iklimi saldınız. Sizden olmayanı ötekileştirdiniz, terörist ilan ettiniz. Bu siyaset anlayışınız, tarihe kara bir leke olarak kaydedilecektir, bunu da bilesiniz.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°