AKP’Lİ BAŞKANDAN CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİR BAŞKANINA ZİYARET
Manşet Haber 31.01.2020 13:39:09 0

AKP’Lİ BAŞKANDAN CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİR BAŞKANINA ZİYARET

AKP’Lİ BAŞKANDAN CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİR BAŞKANINA ZİYARET


Büyükşehir ve Yüreğir belediyeleri, sorunların çözülmesi adına iş birliği konusunda heyetler arası çalışma başlattı.
AK Partili Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir ve Yüreğir Belediyesi’nin bürokratları, CHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı ziyaret etti. Adana Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının da katıldığı ziyarette, iki belediyenin başkanları ve bürokratları, iş birliği yapılabilecek konularla ilgili görüş alışverişinde bulundu, çalışma gerçekleştirdi.
Sorunların el birliğiyle aşılması adına yapılan çalışma öncesinde açıklamada bulunan Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, “Yüreğir’deki konularımızla ilgili, ekibimizle birlikte, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ıziyaret ediyoruz.Amacımız Adana’da, Yüreğir’de güzel hizmetler yapmak.Yüreğir’de, Adana’da ortaya konulabilecek her türlü güzel işin yanındayız. Adana’da birfark meydana getirmek istiyoruz. Adana’nın birliğe, beraberliğe, barış diline ihtiyacı olduğunu müteakip defalar söylüyoruz. Dolayısıyla artık gerçek gündemi, Adana’nın sorunlarını konuşmanın zamanı geldi diye düşünüyoruz.İnşallah artık Adana’da Yüreğir ve Büyükşehir olarak birlikte güzel hizmetler yaparız. Yüreğir’in gerçekten çok hizmete ihtiyacı var. Yüreğir bildiğiniz gibi gelir seviyesi görece en düşük ilçemiz. Umarım el birliğiyle bu sorunları aşma noktasında iş birliği yaparız, beraber oluruz. Bize gösterdikleri yakınlıktan dolayı Sayın Başkanımıza ve ekibine şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
Başkan Zeydan Karalar da toplantının; Yüreğir, Adana ve belediyeler arasındaki ilişki açısından son derece önemli olduğunu belirtti. Başkan Zeydan Karalar, “Meselelerimiz girift. Yani Büyükşehir Belediyesi ilçelerle, ilçeler Büyükşehirle birlikte çalışmak, dayanışma yapmak durumunda. Birlikte yapılacak her iş Adana ve memleketimiz için olumlu sonuçlar doğuracaktır. Ben de Fatih Başkan’ın dediği gibi Yüreğir’in geri kaldığını, daha fazla hizmet alması gerektiğini söylemeliyim. Geçmiş belediye başkanları üzerlerine düşeni yaptılar ama, diğer ilçelerle mesafeyi kapatmak açısından Yüreğir’in sorunlarına biraz daha fazla eğilinmesi gerektiğini kendisi de bende biliyoruz. Bu toplantımız da bu amaçla yapılan bir toplantı.
Umarım bu dönemde Yüreğir biraz daha fazla hizmet alıp, mesafeyi kapatacak.
Birlikteliğimizin bütün belediyelere örnek olmasını temenni ediyorum. Sadece Adana’nın değil, bütün Türkiye’nin barış diline ihtiyacı var. Birlikten kuvvet doğar. Bu işin faydalı sonuçları olacaktır” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°