AKP
HABERLER 16.08.2012 04:51:56 0

AKP'li Vekilden müeahhitlere övgü

AKP'li Vekilden müeahhitlere övgü

Adana(Ulus)--AK Parti Adana Milletvekili Av.Fatoş Gürkan, İnşaat sektörünün durması Türkiye ekonomisinin tıkanmasına neden olacağını belirterek, “İnşaat ve  müteaahitler bu ülkenin can damarı” dedi.

Adana Yapı Müteahhitleri Derneğinin Seyhan otelindeki iftarına katılan Milletvekili Fatoş Gürkan, odalar ve sivil toplum kuruluşlarının eskisinden daha çok etkili ve duyarlı olduğunu ifade etti.

Adana’daki sıkıntının yerel yönetimlerden kaynaklanan imarla ilgili sıkıntı olduğunu kaydeden Gürkan, “Valimizde bu konuda  çalışma yaptı. Bu da çözülürse Adana’mıza hayat veren inşaat sektörü mevcut konumundan daha iyi  yerlere gelecektir. Yeni konutlarda önemli gelişmeler  var. Bu binaların Mimarisi daha estetik oluyor. Projeye aykırı konut yapılmamasına dikkat edin. Bu sıkıntı sizlere de bizlere de yansıyor. Bu konuda inşaat sektöründeki yetkilileri uyarın. Adana’mız hep birlikte çalışarak daha iyi yerlere gelecektir. Adananımızın kalkınması için güç birliği oluşturmalıyız” şeklinde konuştu.

 

 

EMNİYET BİNASI SORUNU ÇÖZÜLECEK

 

Milletvekili Fatoş Gürkan,  ayrıca Döşeme Mahallesi Valilik civarında yapımı devam eden 14 katlı il emniyet müdürlüğü hizmet binasının uçakların havalimanından yaklaşma-tırmanma yüzeyi kriterlerini ihlal ettiği bu bakımdan da tehlike oluşturduğu yönündeki iddialara da açıklık getirdi. Gürkan, “Konu üzerinde halen bir çalışma yapılıyor. Bu konu, bir şekilde çözülecektir. Kimsenin kuşkusu olmasın”  diye sözlerini tamamladı.

 

İNŞAATIN GÜÇLENMESİ İÇİN ÇALIŞMALIYIZ

 

Vali Hüseyin Avni Coş ise, İnşaat sektörünün dünyada en önemli toplumsal gelişmeyi sağlayan temel  katma değeri fazla olan sektör olduğunu bildirdi. Vali Coş, “Bu  sektörün Adana’da daha da güçlenmesi için hep birlikte çalışmalıyız. Herkes elini taşın altına koymalı.  Mevcut sorun ve sıkıntıların karşılanması hususunun ortaya konulacağına inanıyorum” dedi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°