AKP’NİN YERLİ ELEKRİKLİ ARABA ‘’TOGG’’ ŞOVU…
EKONOMİ 5.11.2022 11:29:44 0

AKP’NİN YERLİ ELEKRİKLİ ARABA ‘’TOGG’’ ŞOVU…

AKP’NİN YERLİ ELEKRİKLİ ARABA ‘’TOGG’’ ŞOVU…






Son günlerde çok tartışılan olayların başında Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) oldu. Sayın Erdoğan’ın deyimi ile ‘’5 babayiğit’’ girişimci bir araya gelerek kurdukları şirketle TOGG Marka elektrikli otomobil üretmek için kurdukları fabrika Cumhurbaşkanı tarafından Cumhuriyet Bayramı törenlerini gölgede bırakacak şekilde açıldı. İtalya’da üretilen prototipi yani ilk örneği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tanıtıldı. Eleştiren de var göklere çıkaran da var. Öncelikle ne kadar yerli ne kadar yabancı olursa olsun Ülkemizde üretilecek olması, yerli ve yabancılara satılacak olması kuşkusuz ki gurur verici. Yanlış olan ise Cumhuriyet’imizin İkinci Yüzyılına gireceğimiz dönemde AKP’nin bunu seçim şovuna dönüştürmesidir.





TOGG’UN ORTAKLIK YAPISI





TOGG’un ortakları ve bu ortaklıkları oluşturan şirketlerin sermaye yapıları “ne kadar yerli’’ oldukları konusunu  okuyucularımızın  takdirine bırakıyorum. TOGG’un halen 5 ortağının ortaklık payları; Anadolu Grubu %23, BMC Grubu %23, Turkcell Grubu %23, Zorlu Grubu %23 ve Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB)’un ise % 8 oranında ortaklığı bulunmaktadır.





SUV VE SEDAN OLARAK ÜRETİLECEK





TOGG ilk etapta orta sınıf C segmenti elektrikli ‘’Sedan ve SUV’’ araç üretecektir. Dört tekerlekli, arkadan itişli, 4 kapılı  sedan ve 5 kapılı SUV üretecek. Her motor 150 kW (200 bhp) elektrikli, maksimum hız 220 km ve yakıt sistemi lityum iyon pil olacaktır.





Kısaca SUV’un “Sportif Kullanımlı Araç” anlamına geldiğini belirtelim. Şimdilerde kapalı kasa pikaplara da SUV denmeye başlandı Oysa SUV araç; geniş hacimli, yüksek yol dışı (off-road) yani arazide seyreden lüks araç demektir. 4x4 olarak da ifade edilmektedirler.





Yerden yüksek olmaları, yol tutuş konusunda bir binek otomobil gibi sürüş özellikleri nedeniyle tercih edilmektedirler. Güvenlikli arazi aracı olanlarına da crossover denilmektedir. Sedan ise; genellikle dört kişi taşımalı, iki ya da dört kapısı bulunan araçlara verilen addır.





TOGG NE KADAR YERLİ?





Herhangi bir ülkede Üretilen bir otomobilin tamamı yerli olmayabilir. Bazı parçaları; gümrük oranları, işçilik maliyetleri, ham madde ve birçok nedenlerle başka ülkelerden de üretilebilir. Ama her şeyi dışardan getirip biz yerli araba ürettik diye hava basmayı da bu halk yemez. Üstelik de bunun bir seçim yatırımına dönüştürülmesini ise hiç yemez!





İktidar medyasında yerli elektrikli araba çılgınlığa varan bir propaganda ile savunuluyor. Ekonomist Emin Çapa’ya göre; “TOGG'un motoru Alman Bosch, bataryası Çinli Siro, entegrasyonu Alman Edag, şasisi İngiliz Mira, tasarımı İtalyan Prinfarina.”​ Tarafından yapılıyor. Yani sadece sacı mı bizden!





Yıllardır Türkiye’de üretilen Toyota, Hunday, Renault, Fiat, Ford ve benzeri tüm araçlar kendi markaları ile Türkiye’de fabrika kurarak üretim yapıyorlar. TOGG’un bunlardan farkı elektrikli olması ve bir de TOGG markasına sahip olmasıdır.





Fatih Altaylı’ın deyimi ile ‘’Şunu bilin ki, yapılan şey bir uzay aracı değil, bir otomobil. İlk yerli otomobil markası falan da değil. İlk yerli otomobil Devrim’di. Engellendiği için başarılı olamadı. Sonra 1966 yılında Anadol geldi. Gerçek anlamda ilk yerli otomobil markası Anadol’dur.'





Servisi, dolum istasyonları gibi önemli alt yapı donanımları olmayan bu araçların hemen yollarda göreceğimizi hayal etmeyelim. Enerjisi biten, hangi yolda kalacağı belli olmayan, elektrikli aracın hemencecik yollarımızda görüp enerji bağımlılığımızı ortadan kaldıracağı saflığına kapılmayalım!





1 Ocak 1996 tarihinde Tansu Çiller’in alelacele Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğine Türkiye’yi sokması rahmetli Erbakan’ın ‘’onlar ortak biz pazara’’ tabiriyle Ülkemiz yabancı araba markaları mezarlığına dönüştü. Yerli araba üretim hikayemizde böylece bitmiş olmuştu. Ama yabancı markalar Türkiye’de kendi markaları ile üretim yaparak pazarımıza sürdüler.





TOGG NE ZAMAN SATIŞA ÇIKACAK? KAÇA SATILACAK? 





TOGG ile ilgili İlk üretim araçlarda 'tip onayı' alma süreci vardır. Bu konunun henüz gerçekleşmediği görülmektedir. Bu ‘’tip onayı’’ onaylanırsa veya başka bir güncelleme gerekmezse üretilen araçların satışa ve trafiğe çıkışı 2023 seçimleri öncesi olacağı anlaşılmaktadır.





Girişimci firma tarafından fiyatın ne kadar olacağı konusunda net bir açıklamada yapılmazken, TOGG CEO’su Mehmet Gürcan Karakaş aracın fiyatının pazar tarafından belirleneceğine dair bir açıklama yapılmıştı.





AÇILIŞA MUHALEFET NEDEN KATILMADI?





Konu ile ilgili ilk açıklama CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak tarafından yapılmıştı. Buna göre;





  • ‘’TOGG bir özel kesim girişimi olduğu,
  • Davet şirket yönetiminden gelseydi seve seve katılır, seri üretim bandından inecek ilk aracı da ayakta alkışlayacaklarını,
  • İktidar özel girişimin gerçekleştirdiği özel bir projeyi siyasi şova dönüştürme gayreti içinde olduğunu,
  • Bu örnek projeyi siyasileştirmekten başka bir şey olmadığını,
  • Bu sebeplerle davete Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun katılmayacağını,
  • Ancak en kısa sürede TOGG'u yerinde ziyaret edeceklerini,
  • TOGG'a başarılı bir lansman diledikleri,'




Şeklinde açıklamada bulundu.





Aynı şekilde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’de; kendisine yöneltilen 'TOGG açılış törenine katılacak mısınız' sorusuna;





  • 'Davet yeni geldi. Önceden planlanmış bir programım var ama biz bu tür davetlere mutlaka partimizi temsil eden üst düzey bir arkadaşımızı oraya göndereceklerini,
  • Lansmana Siyasi  İşler Başkanı Koray Aydın’ı görevlendirdikleri,




Şeklinde açıklamada bulunmuştu.





Böylece özel girişimin bu başarılı ve örnek yatırımının Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılına bir yıl kala Cumhuriyet Bayramını bir otomobil lansman yani tanıtım gölgesinde bırakma girişimine davet edilen liderlerin katılmaması çok doğru ve haklı bir duruştur.





Muhalefet liderleri AKP etkinliğine dönüştürülen bu tanıtımına katılmamaları isabetli olmuştur. Çünkü muhalefetin hafızasında 15 Temmuz sonrası Yeniköy Meydanındaki AKP Şovu hala tazeliğini korumaktadır.





Böylece muhalefet AKP’yi kendi TOGG Şovu ile baş başa bırakmıştır…





Sabri Arpaç





sabriarpacymm@gmail.com



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°