“ALADAĞ YURT DOSYANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Manşet Haber 5.05.2017 00:14:40 0

“ALADAĞ YURT DOSYANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

“ALADAĞ YURT DOSYANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

29 Kasım 2016 tarihinde yaşanan Aladağ kız öğrenci yurdu yangın faciasının iddianamesi 6 ay sonra hazırlandı.
12 kişinin öldüğü, 24 kişinin yaralandığı yurt yangınıyla ilgili olarak kızı da ölen yurt müdürü Cuma Ali Genç ile Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneğinin Başkanı İsmail Uğur, yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve hizmetli Mahmut Deniz hakkında dava açıldı. veli_kucukbaro
Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/102 Esasına kaydedilen davanın ilk duruşması 30 Mayıs 2017 tarihinde görüleceği açıklandı.
Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016 tarihinde 10'u öğrenci 12 kişinin öldüğü, çok sayıda öğrencinin de yaralandığı yurt yangınına ilişkin tutuklu 7 şüpheli hakkında 'Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlarından 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istenen iddianameye sert tepki gösterdi.
Yaşanan bu kadar vahim ve üzücü olay karşısında hazırlanan bu iddianamenin vicdanları bir kez daha kanattığını belirten Av. Küçük şunları söyledi:
“Biz, olayın yaşandığı andan itibaren dosyanın her aşamasında yer aldık. İddianame hazırlanmadan önce 4 sanığın tahliye edilmelerine de tepki gösterdik ve itirazımız üzerine sanıkların yeniden tutuklanmalarına karar verildi. Bu olayda sorumluluk sahibi olanların en ağır şekilde ceza alacaklarını umutla beklerken; hazırlanan iddianamede sanıkların sadece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun (TCK) 85/2. maddesine göre cezalandırılmalarının istenmiş olması sanıkların ödüllendirilmesi anlamına gelmektedir. Yangının meydana geldiği yurt binasının yapımından, kullanım izni ve denetiminde yaşanan çok önemli ve hayati eksiklikler sorumluların duyarsızlığı nazara alındığında iddianamenin; TCK’nın 21/2. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 82/e maddesine göre olası kasıtla çok sayıda çocukların ölümüne sebebiyet vermek suçundan 12 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmalarını bekliyorduk.
Ayrıca, olası kasıtla iddianame hazırlanmaması halinde dahi; mevcut iddianamedeki isnadın en azından TCK’nın 85/2. maddesine göre değil de TCK’nın 22/3. maddesine atıf yapılarak sanıkların bilinçli taksirden, mevcut iddianamede istenen cezanın ½’si oranında artırılarak cezalandırılması talep edilmesi gerekmektedir.
Vahim olayın meydana gelişine ve somut delillere bakıldığında mevcut iddianamenin hazırlanması ve mahkemece kabul edilmesi çok üzücüdür ve doğru değildir”
“DOSYANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
“Bu vahim yangın faciası 15 Temmuz hain darbe girişiminde ders çıkarmayan siyasi iktidarın toplum yaşamının başka noktalarında, dağ köylerinde, kimsesiz, yoksul insanlarımızın yine farklı cemaatlerin kucağına ittiğini göstermiştir.
Devletin sosyal devlet yönünü işlevsel kılarak ekonomik durumu olmayan yurttaşına ve onun eğitim ihtiyacı bulunan çocuklarına doğrudan sahip çıkması gereklidir. Eğitim ve öğretim yılının başladığı dönemde devlet yurdunun bakıma alınarak kapatılması, kaymakamlık ve milli eğitim ilçe müdürlüğü görevlileri yönlendirmesiyle çocukların cemaat yurtlarına yerleştirilmeleri hiçbir gerekçeyle izah edilemez.
Bu yangın faciasında yurt binasını inşa edenden, binanın sahibinden, bu binaya kullanım izni veren belediye yetkililerinden, yine bu binanın yurt olarak kullanımına izin veren kaymakamlık ve milli eğitim müdürlüğü yetkililerine varıncaya kadar birçok kişinin asli kusuru ve sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sıralamada kusuru olanlarla ilgili dosyadan ayrılan ve tahkikatı devam eden dosyanın da takipçisi olacağız.
Ülkemizde demokrasi kültürü ve sorumluluk bilinci tam oluşmadığı için faciaya var ihmaller zincirine hiç kimse sahip çıkmamaktadır. Soma’dan, Karaman’a ve Ermenek’e varıncaya kadar daha birçok korkunç olayların yaşandığı durumlarda dahi hiç kimse sorumluluk alıp istifa etmediği gibi küçük bir özür dahi dilemediler”
Av. Küçük, Adana Barosu olarak yapılacak yargılamadan beklentilerini ise şöyle ifade etti:
“İddianamedeki suç vasfının değiştirilerek sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarına karar verilmesidir. Bu karar Aladağ kararı olarak hukuk tarihimize emsal bir karar geçmeli ve yeni facialar yaşanmamasına vesile olmalıdır.
30 Mayıs 2017 tarihinde görülecek duruşmayı Adana Barosu olarak takip ederek katılma talebinde bulunacağız. Hassasiyet sahibi tüm kurumları, sivil toplum kuruluşlarını bu davayı takip etmeye ve sorumluların hak ettikleri cezaları almaları için katkı sunmaya çağırıyorum.”

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.8° / 13.8°