Aldırmaz: İçimize sinmeyen uygulamaydı
Manşet Haber 5.12.2012 14:13:30 0

Aldırmaz: İçimize sinmeyen uygulamaydı

Aldırmaz: İçimize sinmeyen uygulamaydı

Adana(Ulus)--CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı’nın açtığı dava sonucu Adana 1. İdare Mahkemesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararı sonucu belediyeler uygulamadan vazgeçmeye başladı.

Seyhan Belediye Meclisinden de geçen ve uygulamaya konulan karar sonrası AKP’li Başkan Azim Öztürk, evsel katık bedeli toplanmasını eleştirmeye başladı. Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz da CHP’li Ali Demirçalı’nın açtığı dava sonrası Adanalının artık katı atık bedeli ödemeyeceğini açıkladı.

 “İÇİMİZE SİNMEYEN UYGULAMA”

Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, ilçe belediyelerinden gelen talep doğrultusunda su faturalarına ek olarak ev ve işyerlerinden toplanan “Katı atık bedeli” uygulamasına son verildiğini açıkladı.

Adana halkının büyük rahatsızlık duyduğu “Katı atık bedeli” uygulamasının ailelere getirdiği ek külfete son verildiğini kaydeden Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, şöyle konuştu:

“Büyükşehir Belediyesi olarak bu bedeli hemşehrilerimizden toplamak başından beri içimize sinmemişti. Ancak ilçe belediyelerimizden gelen talep doğrultusunda Büyükşehir Belediyemize bağlı ASKİ tarafından böyle bir uygulama başlatılmış ve su faturaları ile birlikte katı atık faturasını da vatandaşlarımızın ev ve işyerlerine göndermek zorunda kalmıştık. Geçtiğimiz günlerde Bölge İdare Mahkemesi’nin katı atık bedeli ile ilgili verdiği yürütmeyi durdurma kararına paralel olarak bu uygulamaya son verdik. Mahkeme kararında belirtilen 30 günlük itiraz süresini ve hatta itiraz hakkımızı da kullanmadan, yürürlüğe girdiği günden bu yana içimize sinmeyen uygulamayı ortadan kaldırdık. Bugüne kadar katı atık bedeli ödeyen vatandaşlarımız yatırdıkları paraların iadesiyle ilgili ilçe belediyelerine müracaat edecekler”

Bundan böyle Adana’daki ev ve işyerlerine katı atık faturasının gitmeyeceğini kaydeden Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, “Mahkeme kararından önce vicdanımızın sesini dinledik” diyerek uygulamadan duyduğu rahatsızlığı bir kez daha dile getirmiş oldu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°