ALTIN KOZA FESTİVALİ ADANA’DA ÖDÜL TÖRENİ İSTANBUL’DA
Manşet Haber 20.09.2020 18:33:03 0

ALTIN KOZA FESTİVALİ ADANA’DA ÖDÜL TÖRENİ İSTANBUL’DA

ALTIN KOZA FESTİVALİ ADANA’DA ÖDÜL TÖRENİ İSTANBUL’DA

Pandemi koşulları nedeniyle 27. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Ödül Töreninin İstanbul’da yapıldığı açıklandı.

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından 14 – 20 Eylül 2020 tarihleri arasında düzenlenen 27. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin ödül töreni İstanbul Beşiktaş Süleyman Seba Kültür Merkezi’nde yapıldı.. 10 filmin yarıştığı Ulusal Uzun Metraj  Film Yarışması ile 4 kategoride 22 filmin yarıştığı Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması’nda ödül alanlara ödülleri verildi.

Festival kapsamında Yaşam Boyu Onur Ödülleri usta oyuncular Nur Sürer ve Rutkay Aziz’e; Orhan Kemal Emek Ödülü ise Yönetmen Orhan Oğuz’a verildi.

Oyuncu Volkan Severcan’ın sunduğu törene Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat,  yarışma filmlerinin kadroları, jüri üyeleri ile konuklar katıldı.

Ferhat Göçer’in şarkılarıyla renklendirdiği ve gönüllü olarak katıldığı gecede söz alan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, festivali bu yıl pandemi koşullarında da olsa yapmak istediklerini kaydetti. Zeydan Karalar, “Sanat; barış, kardeşlik ve insan sevgisidir. Sanata karşı çıkanların aksine, sanatı destekleyeceğiz ve sanatsal etkinliklerimize devam edeceğiz. Festival boyunca çok önemli etkinliklere imza attık. Eşi benzeri şimdiye kadar görülmeyen ‘Gondolda Film Keyfi” etkinliğimiz ile, Seyhan Nehri üzerinde insanlarımız açık havada, gondol üzerinde film seyretme keyfi yaşadı” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözlerine vurgu yapan Zeydan Karalar, “Bizim yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur” diye konuştu.

SİNEMANIN NABZI ADANA’DA TUTULURDU

Adana deyince akla sinemanın geldiğini vurgulayan Başkan Zeydan Karalar, geçmişte yüzlerce yazlık sinemanın bulunduğu Adana’da tutan bir filmin, bütün Türkiye’de kalabalık izleyici kitlesiyle buluştuğunu hatırlattı. Başkan Zeydan Karalar konuşmasının ardından töreni şarkılarıyla renklendiren Ferhat Göçer’e ve ödül törenine ev sahipliği yapan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'a plaket verdi.

Yaşam Boyu Onur Ödülü alan Oyuncu Nur Sürer, sinemaya 1979 yılında Adana Karataş’ta Bereketli Topraklar filmiyle başladığını ve Adana’nın kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, ödülü çok sevdiği Başkan Zeydan Karalar’ın döneminde almanın da mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

Yine Yaşam Boyu Onur Ödülünü Başkan Zeydan Karalar’ın elinden alan Oyuncu Rutkay Aziz de, ülkenin zor günlerden geçtiğini belirterek, ödülünü doktorlara ve sağlık çalışanlarına hediye ettiğini kaydetti.

Orhan Kemal Emek Ödülünü, Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü’den alan Yönetmen Orhan Oğuz ise Orhan Kemal’in elini tutmuş gibi hissettiğini dile getirdi.



ÖDÜL SAHİPLERİ

10 filmin yarıştığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması ödül listesi şöyle oluştu:

-En İyi Film Ödülünü Ercan Kesal’ın yönettiği Nasipse Adayız filmi aldı.

-Yılmaz Güney Özel Ödülü Bilmemek filmi aldı.

-En İyi Yönetmen Ödülünü Leyla Yılmaz, Bilmemek filmiyle aldı.

-En İyi Senaryo Ödülünü Ercan Kesal, Nasipse Adayız filmiyle aldı.

-En İyi Kadın Oyuncu Ödülü Senan Kara,  Bilmemek filmindeki rolüyle aldı.

-En İyi Erkek Oyuncu Ödülü iki kişiye layık görüldü. Plaza filmindeki oyunuyla Onur Berk Arslanoğlu ve Ceviz Ağacı filmindeki rolüyle Serdar Orçin bu dalda ödül alan iki isim oldu.

-En İyi Film Müziği Ödülünü Ceviz Ağacı filmindeki müziğiyle Payam Azadi aldı.

-En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülünü Orçun Özkılınç, Mavzer filmiyle aldı.

-En İyi Sanat Yönetmeni Ödülünü Emel Erden, Topal Şükran’ın Maceraları filmiyle aldı.

-Ayhan Ergürsel En İyi Kurgu Ödülü Ali Aga, Nasipse Adayız filmiyle aldı.

Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü Ozan Çelik Mavzer filmindeki rolüyle aldı.

-Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu Ödülleri Mavzer filmindeki rolüyle Seda Türkmen ve Nasipse Adayız filmindeki rolüyle  Selin Yenici’ye verildi.

-Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülünü Plaza filmindeki rolüyle Deniz Altan ve Ben Bir Denizim filmindeki rolüyle Sitare Akbaş aldı.

-Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü de iki oyuncuya layık görüldü. Bilmemek filmindeki rolüyle Emir Özden ve Yeniden Leyla filmindeki rolüyle Ahmet Melih Yılmaz ödülü alan isimler oldu.

-FİLMYÖN En İyi Yönetmen Ödülünü Ercan Kesal, Nasipse Adayız filmiyle aldı.

-SİYAD Cüneyt Cebenoyan En İyi Film Ödülünü Leyla Yılmaz Bilmemek filmiyle aldı.

ULUSAL ÖĞRENCİ KISA FİLM YARIMAŞI SONUÇLARI

4 kategoride 22 filmin yarıştığı Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması’nda, En İyi Belgesel Film: Seval, Yönetmen Ahmet Keçili, Çukurova Üniversitesi.

En İyi Canlandırma Film: Circle, Yönetmen Melisa Hoş, 9 Eylül Üniversitesi.

En İyi Deneysel Film; 61 Sokak No:4, Yönetmen Çağıl Saydam, İzmir Ekonomi Üniversitesi.

En İyi Kurmaca Film: Vaveyla, Yönetmen Birhat Temel, Çukurova Üniversitesi.

Bu kategoride bir sürpriz yaşandı.

Kurmaca dalındaki ödül; Festival Direktörü Kadir Beycioğlu’nun bir süre önce trafik kazasında hayatını kaybeden oğlu Bora Beycioğlu adına verildi. Festivalin hazırlanmasına büyük emeği olan Kadir Beycioğlu, rahatsızlığı ve yaşadığı büyük acı nedeniyle ödül törenine katılamadı fakat bir videoyla duygu ve düşüncelerini törene katılanlarla paylaştı.

 

Şişli escort

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°