Alzheimer’in habercisi 10 belirti
Manşet Haber 1.10.2012 10:52:57 0

Alzheimer’in habercisi 10 belirti

Alzheimer’in habercisi 10 belirti

Adana(Ulus)--Nöroloji Uzmanı Dr. Cem Ortaçbayram, günlük yaşam işlevlerini etkileyecek düzeyde bellek kaybı ve basit kelimeleri bulmada güçlük çekmenin Alzheimer'in habercisi olabileceğine dikkat çekti.
Alzheimer hastalığının unutkanlık türleri içinde en sık karşılaşılan tipi olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Ortaçbayram, 1 Ekim Dünya Yaşlılar günü nedeniyle yaptığı açıklamada, ”bir unutkanlığa Alzheimer diyebilmek için kişinin günlük yaşam aktivitelerini engellemesi, sonradan kazanılmış olması, kalıcı ve seyir itibariyle de ilerleyici olması gerekmektedir” dedi.

Unutkanlık yediden yetmişe hepimizin ortak sorunu. Öyle ki, arkadaşlarımızın isimlerini, arabamızı nereye koyduğumuzu, öğleyin hangi yemeği yediğimizi ya da ocağın altını kapamayı zaman zaman unutabiliriz, ama bir süre sonra hatırlayıveririz. Bu tür basit unutkanlıklar, çoğu kez kısa süreli ve geçicidir ve çok da ciddiye alınmaz. Ancak yaşla gelen ciddi unutkanlıkların Alzheimer Hastalığı' nın habercisi olabileceği dikkate alınmalı ve hemen bir hekime başvurulmalı. Unutmayın ki, bunama yaşlılığın doğal bir sonucu değildir.

Acıbadem Adana Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Cem Ortaçbayram, Alzheimer’ın öncelikli olarak günlük yaşam aktivitesini engellemeyen ve hafıza ağırlıklı bir unutkanlıkla başladığını ve zamanla kişinin günlük yaşam aktivitelerini engelleyen, hastalığın ilerleyen dönemlerinde ise başkasının yardımına ya da bakımına ihtiyaç gerektiren bir seyir izlediğini bildirdi.

400 BİN ALZHEİMER HASTASI
“Günümüzde Türkiye'de 400 bin civarında, dünyada yaklaşık 10 milyon Alzheimer hastası olduğu tahmin edilmektedir” diyen Uzm. Dr. Ortaçbayram, yaşın en önemli risk faktörlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülkede, ortalama insan ömrünün artması ile birlikte 30-40 yıl sonra bu sayının çok daha fazla olacağını tahmin etmek hiçte zor olmasa gerek” dedi.

“Hastalığın olmazsa olmaz özelliği unutkanlıktır“ diyen Acıbadem Adana Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Cem Ortaçbayram, günlük hayattaki unutkanlıkla yaşlılıktaki unutkanlığın bir tutulmaması gerektiğine dikkat çekti. Uzm. Dr. Ortaçbayram, Alzheimer hastalığının habercisi olan 10 belirtiyi şöyle sıraladı ve hasta yakınlarına bazı önerilerde bulundu...

ALZHEİMER 'İN HABERCİSİ 10 BELİRTİ...
Günlük yaşamı etkileyecek düzeyde unutkanlık (özellikle yakın zamana ait olayları ve insan isimlerini hatırlayamama)
Günlük işleri yerine getirmekte (örneğin; alışveriş yapma, yemek pişirme ya da bir ev aletini çalıştırma) güçlük çekme
Kelime bulmakta güçlük çekme
Tarihleri unutma veya bildiği yolları bulamama
Karar vermekte (örneğin; giysi seçimi ) güçlük çekme
Pratik düşünme (hesap yapabilme ya da planlama) becerisinin azalması
Sık kullanılan eşyaları yanlış yere koyma örneğin; gözlüğünü ayakkabı dolabına koyma )
Kişilik değişiklikleri (örneğin; çevresindeki insanlardan kuşkulanma ve suçlama)
Ruh hali veya davranışlarda değişiklik (örneğin; çok çabuk ağlama ve sinirlenme )
Sorumluluktan kaçınma
Bu belirtilerden bir veya birkaçını kendinizde ya da yakınınızda fark ettiyseniz, zaman geçirmeden bir hekime başvurmalısınız.

ERKEN TANI ÖNEMLİ
ALZHEİMER hastalığını şu an için tamamen iyileştiren bir tedavi mevcut değildir. Günümüzde uygulanan medikal (ilaç) tedaviler hastalığın mümkünse durdurulması ya da ilerleyiş hızının azaltılmasına yöneliktir. Mevcut tedavilerin etkinliği için ise bu ilaçların hastalığın erken ve orta evrelerinde başlanması önerilmektedir. Ayrıca hastalığa eşlik eden depresyon, uyku bozukluğu, saldırganlık ve davranış değişikliği gibi ruhsal bozuklukların tedavisi için de birçok etkili ilaç bulunmaktadır...

SİZİ NELERİN BEKLEDİĞİNİ BİLİYOR MUSUNUZ ?
Başlangıçta sadece unutkanlığı olan hastanız, bir gün gelecek kendi başına giyinemez yemeğini yiyemez, yıkanamaz olacak, garip hayaller görmeye, altına kaçırmaya başlayacak ve belki de sizi bile tanımayacak. İşte bu yüzden Alzheimer hastalığı, yalnızca ona yaklaşan kişiyi değil, aynı zamanda bakımını üstlenen yakınlarını da ilgilendiren bir sorun olup, gün geçtikçe ağırlaşan sosyal ve ekonomik bir yük getirir. Alzheimer hastasının yakınları, ev içindeki aile düzenini, iş saatlerini ya da dostlarıyla ilişkilerini değiştirmek zorunda kalabilir. Daha da önemlisi, bedensel yorgunluğun yanı sıra, ciddi ruhsal sorunlar yaşayabilir. Sevdiğiniz kişinin Alzheimer hastası olduğunu öğrendiğinizde, hastalığı daha iyi tanıyarak onunla birlikte yaşamaya hazırlıklı olmalısınız...


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°