Ambulans şöförlerine özel eğitim
Manşet Haber 14.03.2013 21:39:50 0

Ambulans şöförlerine özel eğitim

Ambulans şöförlerine özel eğitim

Adana Sağlık Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan 'Ambulans Sürüş Teknikleri Bölge Eğitim Simülasyon Merkezi'nin açılışı yapılarak, eğitimlere başlandı.

ambulans_egitimMerkezin açılışını yapan Vali Hüseyin Avni Coş ve Adana Milletvekili TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, İl Sağlık Müdürü Ahmet Özer'den eğitimler hakkında bilgi aldı.

Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, bir süre eğitimleri izledikten sonra yaptığı açıklamada, 112 Acil Servis'in, sağlık hizmetlerinin en kritik ve zamana karşı yarışan bir kolu olduğunu ifade etti.

Sürücülerin merkezde 4 gün boyunca yoğun bir eğitime tabi tutulduğunu anlatan Ünüvar, 'Bu eğitim sayesinde hem kendi hayatlarını, hem de taşıdıkları insanların hayatlarını riske etmeden, hastaları daha hızlı bir şekilde sağlık kurumlarına ulaştıracaklardır' dedi.

Adana Milletvekili Ünüvar, diğer sürücülerin de ambulans sürücülerine yardımcı olması gerektiğini belirterek, 112 Acil Servis hattının da gereksiz yere aranarak meşgul edilmemesi gerektiğini söyledi.

Vali Coş ise, merkezden Mersin, Osmaniye, Hatay illeri  başta olmak üzere  çevre illerdeki ambulans sürücülerinin de yararlanabileceğini belirterek, burada verilecek eğitimin sürücülerin mesleki anlamda gelişimine katkı sağlayacağını söyledi.

Merkezde verilen eğitimde sürücüler simülasyona yüklenen görevleri hatasız şekilde yerine getirmeye çalışırken, eğitim sırasında simülasyonda yağmurlu ve karlı havada da sürüş becerileri canlandırılıyor.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°