Adana Huzurevinde yaşandığı iddia edilen skandal aydınlanıyor. Gazeteci Zeki Kızılkaya'nın paylaşımından sonra yerel gazeteler de olayı manşetlerine taşıdı. Çukurova Barış Gazetesi olayı "Oral Beslenme Dolandır" manşetiyle duyurdu.
Çukurova Barış Gazetesi'nin haberine göre, Devleti zarara uğratmanın yöntemi nasıl gelişiyor? Sorusuna yanıt aradık ve ortaya ilginç ayrıntı çıktı.
Özellikle yaşlı ve kanser hastalarının beslenmesine yardımcı olacak halk arasında 'Mama' olarak bilinen ancak tıptaki karşılığı oral beslenme maddesi olan mamaların temininde devletin nasıl dolandırıldığını irdelediğimizde akıl almaz yöntemlerin kullanıldığı gerçeği ile karşılaştık.
HAREKETE GEÇMESİ GEREKEN KURUMLAR
Bugün sizlere bu ayrıntıyı aktarıp konunun üzerine gitmesi gereken yetkili mercileri de göreve çağırıyoruz. Peki, bu yetkili merciler kimlerden oluşuyor? Geçici görevlendirmeye izin veren kurum amirleri, onay veren Valilik makamı, doktor ve hemşirelerin kadrosunun bulunduğu İl Sağlık Müdürlükleri, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlükleri, SGK, Eczacılar Odası, eczane kalfaları, ilaç mümessili olarak sıralanıyor. Ve saç ayağında yer alanların hangi yöntemi kullanarak devleti dolandırdıklarını ayrıntılarıyla kamuoyuna aktarmak istiyoruz.
OLAYI NASIL ORGANİZE EDİYORLAR?
Oral beslenme olarak tıpta karşılığı olan vücut geliştirme takviyesi yani mamaları öncelikle doktorun reçete etmesi gerekiyor. Reçete etmesi de yetmiyor. Hastaya doktorun rapor çıkarması gerekiyor. Farz edelim A Eczanesi'ndeki kalfa Aile ve Sosyal Politikalar veya İl Göç İdaresi'ndeki ulaştığı kişi ile irtibat kuruyor. Bu kurumlardaki hastalara reçete yazılması konusunda doktor ve hemşire ile saç ayağının ilk aşamasını temin ediyor. Reçete yazmak yetmiyor, rapor çıkarılması gerekiyor. Bu eczacı kalfası veya eczacı, bu kez ilaç firmasının mümessilinin de yardımı ile hastalara rapor çıkartıyorlar.
YÜZDE 50 KAR PAYI NASIL PAYLAŞILIYOR?

Bu oral beslenme mamalarından bin tane satın alırsa bir eczane, ilaç firması bu eczaneye yüzde 30 oranında indirimli yani iskontolu mama verebiliyor. Satış fiyatından elde edilen kazanç ile iskontolu olarak alınan mamaların kar oranı bu kez yüzde 50'ye ulaşıyor. A eczanesinden sürekli alınan ilaçlardan elde edilen yüzde 50'lik kazanç doktor, hemşire, eczane sahibi ve kalfası, ilaç mümessili arasında pay ediliyor. İlaç mümessili de belirli kotanın üzerinde mama sattığı için firma kanalıyla doktor, hemşire ve diğer saç ayağında yer alan isimlere belirli imkânlar sağlayıp tatile bile gönderiyor.
BİR MAMA ÜZERİNDEN ÖRNEKLENDİRME
Gelelim mamalarla ilgili teknik bilgilere. Örneğin Abound marka toz mamanın eczanede normal bir yurttaş alacak olsa fiyatı 4 bin 504 lira 08 kuruş. Aynı ilaca devlet 2 bin 657 lira 41 kuruş ödüyor. Eczacılar Odası, bu tür oral beslenme satışına girecek eczaneleri belirlerken liste yapıyor. Günlük olarak da eczanelere örneğin 8 bin lira, 10 bin lira satış kotası koyuyor. Eczacılar Odası, İl Göç İdaresi kanalıyla temin edilecek mamalar için örneğin 8 bin lira kota koyuyor. Saç ayağında yer alan eczanelerden mamaların çıkışının yapılabilip satışının yapılabilmesi içinde kotaya göre günler seçiliyor. Bir kurumda kalan 80 hastanın 70'ine rapor çıkarıldığında ortaya çıkan rakamlar milyonları buluyor.
GEÇİCİ GÖREVLİYE KURUM İÇİNDE YETKİ VERİLMESİ
Bu saç ayağının temelindeki yanlışlık geçici görevlendirmeler ile başlıyor. Sağlık Bakanlığı'nın personeli olan doktor veya hemşire, bir başka bakanlığa geçici görevlendirme ile görevlendiriliyor. Diyelim ki Sağlık Bakanlığının doktoru veya hemşiresi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na geçici görevlendirildi. Bu görevlendirme bu arada Valilik oluru ile yapılıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bünyesinde göreve başlayan Sağlık Bakanlığı personeline yeni görev yerinde kurum yetkilisi görevi verilip saç ayağının oluşmasına âdeta zemin sağlanıyor. Bu arada Sosyal Sigortalar Kurumu, saç ayağından habersiz ödemeleri yapmayı da sürdürüyor.
VURGUNUN ORTAYA ÇIKMASI İÇİN NE GEREKİYOR?
Sonuç itibariyle oral beslenme olarak tıpta karşılığı olan mama konusunda büyük bir vurgun söz konusu oluyor. Geçtiğimiz yıllarda bu tür mamaların Seyhan Barajı Gölü'ne dökülmüş halde bulunduğunu dün gibi hatırlıyoruz. Adana Eczacılar Odası da bu konuya tanıklık edip o tarihte sorumluluklarının gereğini yapmıştı. Konu basında günlerce haber olmuştu. Şimdi yapılması gereken nedir? Bu sorunun yanıtını da buradan vermekte yarar var diye düşünüyoruz. Öncelikle geçici görevlendirme yöntemiyle bugüne kadar yapılan görevlendirmeler Adana Valiliği tarafından mercek altına alınıp görevlendirmeler sonlandırılmalıdır. İlgili kurumlarda kaç hastanın yattığı, kaç hastaya mama raporu çıkarıldığı, kaç hastaya düzenli olarak mamaların yazıldığı, hangi eczanelerden bu mamaların alındığı, ilaç firması olarak bu mamayı hangi eczanenin depodan çektiği, SGK'nın ödeme planlarının irdelenip hangi eczanelerin bu anlamda ön plana çıktığının tespiti, Eczacılar Odasının hangi anlamda soruşturma başlatması gerektiği ve harekete geçmesi gerekiyor. Öte yandan bu uygulamanın içinde yer alan tüm paydaşların mal varlıklarının da irdelenmesi gerekiyor.