Hala kutlanıyor mu, kutlanıyorsa nasıl kutlanıyor, bilmiyorum. Bugün "Türkiye Öğretmenler Günü." Kutlu olsun.
Türkiye, dedim çünkü dünyanın bir çok ülkesinde değişik tarihlerde kutlanıyor. Bir de uluslararası "Dünya Öğretmenler Günü" var. 5 Ekim.
24 Kasım 1928, Atatürk'ün "Millet Mektepleri'nin Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gün. Bakanlar Kurulu, bu kararı 11 Kasım 1928'de yaptığı toplantıda aldı ve bu unvan, 24 Kasım'da Millet Mektepleri Talimatnamesi'nin yayımlanması ile resmîleşmişti.
UNESCO 1978'de yaptığı genel konferansında, 1981 yılının yani Atatürk'ün doğumunun 100.yılının "Atatürk yılı" olarak kutlanacağını ilan etti. O yıldan beri de 24 Kasım "Öğretmenler Günü" olarak kutlanmakta.
Malum, yakın geçmişte bir de "Türkiye Yüzyılı" ilan etmişliğimiz var. Ne için ve ne yaptığımızı gerçekten bilmiyorum ama hiç uyumayan dahili bedhahlarımız, mecliste "Madem Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredata geçtik, madem Meclis'te Öğretmenlik Meslek Kanunu görüşülüyor ve madem "Öğrenci Andını" kaldırdık, şu öğretmen andını da kaldırıp yerine yenisini yazalım," çabası içindeydiler. Tembellik ettim takip edemedim, onun da ne olduğunu bilmiyorum.
Şimdi size iki ant, bir marş sunuyorum. Birincisi, mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin, ikincisi ise Köy Enstitüsünü bitiren öğretmenlerin içtiği ant. Dikkatle okuyun lütfen. Bakalım hangi söz kimin neresine battı, belki siz bulabilirsiniz.
ÖĞRETMEN ANDI
KÖY ENSTİTÜLERİ ANDI
ANT İÇİYORUM, ANT İÇİYORUM, ANT İÇİYORUM."
ÖĞRETMEN MARŞI
Alnımızda bilgilerden bir çelenk,
Nura doğru can atan Türk genciyiz.
Yeryüzünde yoktur, olmaz Türk'e denk;
Korku bilmez soyumuz.
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.
Candan açtık cehle karşı bir savaş,
Ey bu yolda ant içen genç arkadaş!
Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş;
Durma durma koş.
Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun;
Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun.
NE DERSİNİZ,