Moderatörlüğünü Adana Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Feyzi Kurt'un Sağlığın bir ayrıcalık değil, herkesin doğuştan sahip olduğu temel bir insan hakkı olduğunu belirten Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hakan Şen, şöyle konuştu:

"İnsan Hakları Komisyonumuz insan hakları ve sağlık alanında toplumsal farkındalık oluşturma amacıyla Mülteci ve Sığınmacıların Sağlık ve İnsan Hakları sorunu, Sağlıklı Yaşam Hakkı ve İnsan Hakları her insanın, her bireyin hakkıdır, Bir Hekim, Bir Örgüt, Bir Coğrafya: Dr. Mahmut Ortakaya, Savaş ve Göç: İnsan Hakları İhlalleri ve Çözüm Yolları, İnsan Hakları İhlallerin de Hekim Tutumu ve Sorumlulukları gibi çeşitli etkinlikler düzenlemiştir. Bu anlamda komisyon başkan ve üyelerine emekleri için şimdiden teşekkür ediyorum. Şeyh Bedrettin yüzyıllarca önce, başka bir dünyanın mümkün olduğunu göstermiştir. Tüm toplumların eşitlikçi ve barış içinde yaşayabileceğini savunmuş ve yaşama geçirmeye çalışmıştır. Günümüzde başka bir dünya isteğimize ışık tutacak görüşleri yeniden anımsamak, bugünkü demokrasi arayışlarımıza ışık tutacağı aşikardır. Söyleşimizin insanı kapsayıcı, hassas tonuylada hepimizi ortak bir etik zeminde buluşturacağına inanıyorum. Bir hekim olarak şunu çok net söyleyebilirim: İnsan hakları, hekimliğin dışsal bir konusu değil; doğrudan merkezinde yer alan bir meseledir. Çünkü bizler, insan bedenine olduğu kadar insan onuruna da dokunan bir mesleği icra ediyoruz. Hekimlerin yalnızca tedavi eden değil, tanıklık eden ve ses çıkaran kişiler olduğumuzunda unutulmamasını isterim. Sağlık hakkı, tüm diğer hakların kullanılabilmesi için ön koşuldur. Sağlığına erişemeyen bir insanın eğitimden, adaletten ya da ifade özgürlüğünden tam anlamıyla yararlanması mümkün değildir. Bu nedenle sağlık, bir ayrıcalık değil; evrensel ve vazgeçilmez bir insan hakkıdır"

"YOLUN HARCI HOŞGÖRÜ VE BARIŞTIR"
Son zamanlarda sosyal medyada ve siyasette Anadolu halkları kiminle kardeş? kim kiminle birlikte? gibi soruların tartışıldığını ifade eden Moderatör ve Adana Tabip Odası İnsan Hakları Komisyon Başkanı Doç. Dr. Feyzi Kurt, "Türk, Kürt ve Anadolu halklarının kardeşliği Malazgirt'in, çaldıranın yada Hamidiye Alaylarının hafızası üzerinde değil, Mevlana, Ehmede xani, Meleye Ciziri, Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan gibi büyük şair ve dervişlerin insanı merkeze alan humanist felsefesi üzerinden inşa etmeliyiz. Bu toprakların gerçek ortak değerleri dervişlerin yolunun sade esaslarında mevcuttur. Bu yolun harcı hoşgörü ve barıştır. Diğerlerin harcı ise yağma, talan, şiddet ve gözyaşıdır. Kardeşlik arayacaksak hikayemizi dervişlerin nefesinden yeniden kurmalıyız" diye konuştu.
KİTAPLAR İMZALANDI

Şeyh Bedrettin ve arkadaşlarının üzerine kitaplar yazan, araştırmalar yapan Avukat Kemal Derin ve Siyasetçi Kemal Bülbül; Şeyh Bedrettin kimdir? Nerede yaşadı? Nereleri gezdi? Nasıl bir eğitim aldı? Kimden etkilendi? Şeyh Bedrettin olayı ne zaman meydana geldi? O günkü koşullar nelerdi ve ne oldu? Bize yansıması nasıldı? konu başlıklarına açıklık getirdi.
Katılımcıların merak ettiği soruların yanıt bulmasının ardından Avukat Kemal Derin ve Dr. Halil İbrahim Bardakçı kitaplarını imzalayarak okurlara takdim etti.