İfral TURGUT

Tarih: 06.11.2025 19:51

ATATÜRK’ÜN MİRASINI REDDEDİN !

Facebook Twitter Linked-in

Amerika’nın dış politikada değişmez bir felsefesi var: “Forgive but don’t forget.” Yani, “Affet ama unutma.” Biz ise tam tersini uyguluyoruz. Hemen unuttuğumuz için, affedip affetmediğimizi bile bilmeden, her şeye sıfırdan başlıyoruz.

1996 yılında CIA ajanı Samuel Huntington, Türkiye’ye gelmiş ve “Türkiye İslam´ın lideri olmalı. Bunun için de Türkiye Atatürk’ün mirasını reddetmeli,” diye demeçler veriyor, “Medeniyetler Çatışması” adlı kitabında, bir takım muhteris aymazları da gaza getirmek için, ”Türkiye bu dinin lideri olmalıdır,” diyerek, çağdaş ve laik cumhuriyetin mimarı Atatürk’ü olabildiğince eleştirmişti. 

Ona göre İslam medeniyeti başsızdı ve bunun önündeki en büyük engel de Atatürk’tü. Hani, ”Şecaat arz ederken merd-i kıptî sirkatin söyler,” denir ya, bakın neden engelmiş Atatürk, İslam’ın başsızlığına ve neden reddetmeliymişiz Atatürk’ün mirasını. Onun cümlelerini kolay okunsun diye hiç değiştirmeden ama maddeleştirerek yazıyorum:

Kurban olduğum Atam, ne büyüksün. Senin düşmanların bile seni yermeye çalışırken seni övmek zorunda kalıyorlar. Sana bir kere daha ama binlerce kere müteşekkiriz. Neler yapmışsın bizim için?

87 yıl ötesinden hala yolumuzu aydınlatıyor, hala yobazlara korku salıyorsun. Bir elinin omuzumuzda olduğunu hissetmek ne büyük güç, ne büyük güvence ! Sana, “Nur ol,” demiyorum, çünkü sen kendin nursun. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalırken, sen de ilelebet bizim koruyucumuz olacaksın.

Bu arada CIA Ajanını kutlarım. Atatürk’ün bizim yaptıklarını çoğumuzdan iyi anlatmış. İşte bunun için, mirasını reddedecek yerde, mirasına biraz daha candan sarılacağız. 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —