Yakında Cumhuriyet tarihimizin en uzun sürecek ve ne zaman biteceği asla bilinemeyecek bir davası başlayacak. Henüz dava açılmamış ama savcı mütalaasını davul zurnayla duyurmuş, hukuk uleması (yani hepimiz) her gün görev kabul ettiği yönde canhıraş bir şekilde sanıkları yargılıyor. Bir taraf dosyadaki saçmalıkları anlatırken, diğer taraf, her suçlamayı doğru kabul edip cezayı kesiyor. Hata yapma ihtimali olanımız yok.
Adli hata nedir? Sözlükler şöyle tanımlıyor: Yargılama sürecinde meydana gelen ve masum bir kişinin mahkûm edilmesine, ya da suçlu bir kişinin beraat etmesine yol açan yanlışlıklara verilen genel ad. Başka bir ifadeyle, hukuki süreçte alınan yanlış bir karar, değerlendirme veya işlem sonucunda adaletin gerçekleşmemesi durumu.
Şimdi Pınar Selek’i kısaca tanıyalım
1971'de İstanbul'da doğdu. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nden sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nü birincilikle bitirdi ve aynı üniversitede sosyoloji üzerine yüksek lisans yaptı. Fransa'da ekonomi-politik eğitimi aldı. Fransa'nın en prestijli eğitim kurumlarından Lyon'daki Ecole Normale Supérieure tarafından Fahri Doktor unvanına layık görüldü. 2014'te, "Türkiye'deki Muhalif Hareketlerin Birbirleriyle Etkileşimi" başlıklı tezi ile Strazburg Üniversitesi'nden siyaset bilimi doktoru oldu. Bir hukukçu torunu ve bir avukat eşidir. .
1998'de, “PKK” konulu araştırması terör suçu sayılarak göz altına alındı. Araştırmasına el konuldu. Görüştüğü kişilerin isimlerini vermediği için, Filistin Askısı, elektroşok ve kafatasına elektrik verilmesi dahil ağır işkenceler gördü. Sol kolu çıktı ancak tutanağa kolunun üstüne düştü diye geçti.
İlk dava, örgüt üyeliğinden açıldı ve avukat yardımı alması engellendi. Cezaevinde iken, olaydan bir buçuk ay sonra “Mısır Çarşısı Patlaması” ile ilişkilendirildiğini televizyondan öğrendi.
İki buçuk yıl cezaevinde kaldıktan sonra bilirkişi raporlarıyla beraat etti. 24 Kasım 2010 tarihinde dava yeniden açıldı. Savcı ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet istedi ama Selek ilk duruşmada beraat etti. Ancak Yargıtay kararı bozdu ve Selek ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırdı.
19 Aralık 2014'te, beraatine karar verildi.17 Ocak 2023'te Yargıtay Ceza Genel Kurulu beraat kararının bozulması ile ilgili gerekçeli kararını İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme de Pınar Selek'e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine ve hakkında tutuklama ve kırmızı bülten çıkartılmasına karar verdi.
Kısaca Selek dört kez beraat etti. Her seferinde “şüpheden uzak delil yok,” denildi ama her seferinde Yargıtay, bu beraatleri bozdu. Dosya yeniden açıldı.
Yıl 2025. Aradan 27 yıl geçti. Dava hala devam ediyor. Altı adli tıp raporu, üç ayrı üniversite bilirkişi raporu, yüzlerce sayfa tanık ifadesi…
Pınar, 2009’da ülkeyi terk etti, Fransa’ya yerleşti. Mahkeme kırmızı bülten istedi, Interpol reddetti. Mahkeme bu cevabı da dosyaya ekleyip, yargılamaya devam ediyor.
Pınar’ın durumu acaba bir adli hata mı, yoksa yasa dışı bir örgütü araştıran bir sosyoloğu cezalandırmak için yargının inatlı, ısrarcı bir mücadelesi mi? Gerçi o örgüt bugün bütün silahlarıyla birlikte diğer günahlarından tamamen arınmış devleti ayağına götürecek kadar pir ü pak durumda ya. Hele üç yiğit adaya bir çıkartma yapsın da…
BİZ ŞİMDİ NEFESLERİMİZİ TUTUP ASRIN DAVASINI TAKİBE BAŞLAYALIM.