Dersim, Türkiye'nin nadide coğrafyasının incisidir. Dersim halkı, doğaya, doğada yaşayan canlıların yaşam alanlarına müdahale edilmesine şiddetle karşıdır. Dersim’in incisi Tunceli doğal güzellikleri, yaban hayvanı ve inanç merkezleri ile dünyanın gıpta ile baktığı cennet misali bir şehirdir.
***
Bu harika coğrafya parçasına yönelik tahribat devam ediyor maalesef! Bölge halkı Munzur özgür aksın istiyor, rant peşinden koşanlar, Munzur üzerinde yeni Hidroelektrik santralleri inşa etmek için yoğun çaba harcıyorlar. Bu bağlamda doğal sit alanı ilan edilen Munzur Vadisi'ni yok etmek istiyorlar. Halk bir yandan Muzur'a sahip çıkma mücadelesi verirken, diğer yandan Mazgirt ilçesine bağlı köylerde yaban hayvanlarını avlıyorlar.
***
Köylerdeki halk, buğday ekimi için tarlalarına rahatlıkla gidip gelemiyor, olası bir kaza kurşunun hedef olabileceklerini endişe ediyor. Halk oldukça gergin ve tedirgin. Avcıların " Av Sporu" adı altında en az 10 Köyü dolaşarak yaban canlıların hedef aldığı vurgulanıyor.
***
Halkın yanı sıra Munzur Koruma Kurulu da avcıların köyleri rahatsız etmesinden dolayı tepkisini dile getirdi. Her kış yenilenen bu tablonun tesadüf olmadığına dikkat çekiyor. DEDEF, yaptığı açıklamada Dersim ekolojik bütünlüğüne yönelen planlı ve sistematik bir tahribat olduğunu ifade etti.
- Yürütülen faaliyetler kültürel etkinliği tehdit ediyor -
Munzur Koruma Kurulu açıklamasında avcilarin yaban hayvanınin yasam hakkini gasp etmekle yetişmediği savunarak şunları kaydetti:
***
" Bir grup avcının Mazgirt İlçesi'nde “av sporu” adı altında en az 10 köyü dolaşarak yaban canlılarını hedef aldığını göstermektedir. Her kış yinelenen bu tablo artık tesadüfi bir durum değil; Dersim’in ekolojik bütünlüğüne yönelen planlı ve sistematik bir tahribattır.
***
Dersim coğrafyası, binlerce yıllık inanç, kültür ve doğa ilişkisinin şekillendirdiği özgün bir yaşam alanıdır. Bu topraklarda her canlının bir değeri, bir yeri, bir kutsiyeti vardır. Avcılık adı altında yürütülen bu faaliyetler ise yalnızca hayvanların yaşam hakkını gasp etmekle kalmıyor; köylerin huzurunu, yerel ekosistemin kırılgan dengesini ve Dersim’in kültürel sürekliliğini de tehdit ediyor"
- Dersim bir av alanı değil, canlıların yaşam alanıdır -
Kış şartlarında yaşam mücadelesi veren yaban keçileri, keklikler, tilki, boz ayı ve diğer türlerin; insan baskısının artmasıyla yaşam alanlarından uzaklaştığı belirtilen açıklamada, söz konusu hayvanların popülasyonlarının kritik eşiklere doğru gerilediğine işaret edildi. Bu durumun sadece birkaç türü değil, Munzur ve Dersim ekosisteminin bütününü tehlikeye attığı dile getirildi.
***
Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) yazılı açıklamasında daha sonra şu ifadelere yer verdi: "Dersim bir av alanı değildir. Dersim doğanın, kültürün ve canlıların ortak yaşam mekânıdır. Hiçbir spor anlayışı, bir canın yaşam hakkından üstün değildir.
- Yetkili kurumları harekete geçmeye çağırıyoruz-
Yetkili kurumları derhal harekete geçmeye; bölgede avcılık faaliyetlerini durdurmaya, denetimleri artırmaya, yerel halktan gelen bu haklı tepkiyi dikkate almaya çağırıyoruz. Dersim halkının doğasını savunma kararlılığı nettir ve bu kararlılık herkes tarafından görülmelidir.
***
Bugün Mazgirt kırsalında yaşananlar yalnızca bir köyün ya da bir bölgenin sorunu değildir. Bu, Dersim’in geleceğine yönelen bir tehdittir. Hepimiz biliyoruz ki, doğamızı korumazsak kültürümüzü, inancımızı ve yaşam biçimimizi de koruyamayız.
Çağrımız nettir: Avcılık adı altında gerçekleştirilen kıyımlara derhal son verilsin.
Dersim’in yaşam alanları korunarak, geleceğe taşınsın istiyoruz"
***
Dersim’in ekolojik bütünlüğünü yok etmeye yönelik bu tür avlanmalar toplumun huzurunu kaçırıyor. Toplumda ciddi manada huzursuzluğa yol açıyor. İlgili kurumların konunun titizlikle takipçisi olmasını istiyor ve bekliyor.