Tuncay DAĞLI

Tarih: 18.10.2025 14:48

KÜLTÜREL ETKİNLİKLERİN İÇİ DOLU OLMALI

Facebook Twitter Linked-in

 

Günler öncesinden kültür müdürlüğünden arayarak imza günü için etkinliğe katılıp katılmayacağım öğrenildi.

Benim tercihime göre belirlenen gün ve saatte etkinlik alanında oldum.

Giriş kapısında beni karşılayan görevli bana ayrılan masanın yerini gösterdi.

Kitaplarımı isimliğimin olduğu masaya bırakırken yanıma gelen bir görevli bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordu. Teşekkür ettim. Hemen ardından başka bir görevli masamın üzerine kurabiye tabağı, çay ve su bıraktı.

Etkinlik alanındaki tüm yazar ve şair arkadaşlarıma da aynı ilgi gösteriliyordu.

Dostlarla selamlaştık, okurlarımıza kitaplarımızı imzalarken sohbet edip, sorularını yanıtladık.

Bir süre sonra kültür müdürüyle birlikte belediye başkan yardımcısı gelip katıldığımız için teşekkür etti ve bizlere üzerinde adımızın yazdığı birer kalem hediye etti.

Belediye başkanı da ayrıca tüm konuk yazar ve şairlerin masalarına ziyarette bulundu.

Çay, kahve ve su servisi devamlı yapıldı. Yeme içme ihtiyacı için ayrıca satış yapılan standlar da kurulmuştu.

Tabiki bunlar etkinliği düzenleyenlerin misafirperverliğinin göstergesiydi. Ancak benim için daha önemlisi beş günlük programın dolu dolu olması ve gelenlerin alanda mutlaka izleyecek bir bölüm bulabilmesiydi.

Örneğin şiir dinletisi, konserler, kültür sanat ağırlıklı panel ve söyleşiler güzel ve ilgi çekiciydi.

Gençler ve erişkinler için düzenlenen öykü yarışması ödül töreni ve başarılı çalışmalara imza atan yazar ve şairlerimizden birine geleneksel hale gelen edebiyat onur ödülü verilmesi de etkinliğin başarı basamaklarından bazılarıydı.

Etkinlik süresince yayınevleri belli bir alanda kitap satışı yaparken edebiyatçılar da kendilerine tahsis edilen bölümlerde kitaplarını imzaladı.

Her yıl katıldığım Sarıyer Edebiyat Günleri'nin birkaç ay önce gerçekleştirilen on ikincisinden de mutlu ayrıldım. Emek verenlere teşekkür ederim.

Örnek alınmasını dilerim.

***

Edebiyat günleri, kitap günleri ya da kültür sanat günleri hangi adla yapılırsa yapılsın insanların belli bir alanda belli bir zamanı paylaşıp, etkileşimde bulunduğu organizasyonlardır. Emek verilir para harcanır zaman tüketilir. Bunun karşılığında da hem düzenleyen hem katılan hem de izleyenler mutlu olmak, oradan güzel anılarla ayrılmak isterler.

Ancak tüm bunların işi bilen, tecrübeli ve birikimli kişiler tarafından kılı kırk yararak yapılması gerekir.

Aksi takdirde insanlar oraya boş yere davet edilmiş olur. Kimse umduğunu bulamaz. Hayal kırıklığı içinde evlerine dönerler.

Bunu iyi gözlemlemeyen, eleştirileri dikkate almayan, "adım Hıdır elimden gelen budur" diyerek, canı isteyen gelsin havasında olanların bu tür etkinliklere hiç bulaşmamaları daha iyi olur.

Çünkü bizler gelecek kuşaklara her biri birbirinden güzel ve kaliteli organizasyonlar aktarmalıyız ki onlar daha iyisini yapıp, bizden daha ileri olabilsinler. Bu yüzden altına imza attığımız her çalışma örnek olmalı. Örnek olarak alınmalı.

Burada olması gerektiği gibi yapılmayanları eleştirmiyorum, yanlış yapanları tenkit etmiyorum.

Çünkü beğenilmeyen etkinliklere katılanlar zaten eleştirilerini fazlasıyla yapıyor. Boşa zaman harcadıkları için üzülüyorlar.

Ben bu yazımda sadece kültürel etkinlik düzenleyen ya da düzenlemeyi düşünenleri uyarıyor ve önerilerde bulunup örnek gösteriyorum.

Anlayan anlar..

T.D./ 17.10.2025


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —