İfral TURGUT
Tarih: 29.04.2023 21:53
<strong>UNUTULMUŞ OLAMAZ AMA BİR KEZ DAHA HATIRLAYALIM.</strong>
İki hafta sonra hükumeti değil, geleceğimizi seçeceğiz. Bu ilke uzun yıllardır;
- “Orman yangınları ağaçlara zarar vermiyor,” diyerek, orman ve yangın hakkında son derece bilimsel görüşleri olan ama ormandakiler kadar bile kafası çalışmayan, “Türkiye Suriyelilerin duası ve bereketiyle büyüyor,” diyecek kadar zekası olan orman bakanları,
- “Suriyeliler giderse fabrikalarda üretim biter, ekonomi çöker,” diyerek, ekonomimizin neden bu kadar güçlü olduğunu dosta düşmana ilan eden başbakan yardımcıları,
- “Son üç yüz yılın en güçlü ekonomisine sahibiz,” diyerek kendi konusunun dışında ne çok şeyler bildiğini ispat eden İçişleri Bakanı,
- İlkokullara Kuran ve Arapça dersleri konulunca, “Bu yaşta çocuklar Arapça Kuran’ı anlayamaz,” diyenlere, “Zaten anlamalarını beklemiyoruz ki; kutsal bir metin olarak okusunlar yeter,” diyerek dünya pedagoji tarihine geçen Milli Eğitim Bakanları,.
- Akşam sabah birbirlerine ,” Namusuz, şerefsiz, hırsız vs,” dedikten sonra, bir el işaretiyle kendi partisini satıp, dava arkadaşlarını yüz üstü bırakıp, bakan olduktan sonra, her şeyin tam tersini söyleyebilen eski genel başkanları
- “Neden parti değiştirdin,” diye soranlara, “Bana teklif edilenler size edilse, dininizi değiştirirdiniz,” diyen açık sözlü, mert, namuslu, değer yargısı, insan onuru ve karakteri maaşı kadar olan dindar bakanlar.
- “Seni yargılatmazsam namussuz ve şerefsizim,” demesine rağmen, eli kolu bağlanınca, her gün kıvırıp, muhalefete muhalefet eden zavallı, fırıldak, sağlıksız genel başkanlar,
- “Kuran’da günah işleme özgürlüğü var ve Kuran’a göre çalmak caizdir,” diyerek Kuran’ı kendi hırsızlığına gerekçe gösteren din ulema,
- “Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil,” diyecek kadar sapık, sapkın, yobaz Diyanet İşleri Başkanı,
- “Adalet yazılı T-şörtle adalet gelmez,” diyerek adaletin başka bir T-şörtle gelebileceğini ima eden politikacılar,
- “Osmanlı yıkılmış bir devlet değil, durdurulmuş bir medeniyettir,” diyecek kadar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde Genel Kurmay Başkanı.
- “Enflasyonu yeneceğiz. Gerekirse gemileri karadan yürütürüz,” diyerek bunalmış vatandaşlara ekonominin nasıl düzeleceğini herkesin anlayacağı kadar net bir şekilde anlatan Maliye Bakanları.
- En bıkkın, yılgın, gergin anımızda, “Türkiye bir hukuk devletidir,” diyerek, bütün ülkeyi tek bir cümleyle rahatlatan büyükler.
- Seçimi darbeyle eş tutan İçişleri Bakanları, kendilerine oy vermeyen herkesi İşgal Kuvvetleri sayan kendi kendini iptal eden başkanlar,
- Alnı secdeye gitmeyenleri kendi milletinden saymayan, geçmişi karanlık, alnı kirli, süfli Adalet Bakanları tarafından yönetildi.
Bizim ne Prusya Kralı Büyük Freiderich gibi adil bir Kralımız, ne de Postdam değirmencisi gibi Berlin’deki hakimlerin güvendiği için Krala kafa tutabilecek vatandaşlarımız var. Ama kaybedecek bir vatanımız ve kaybetmekten korktuğumuz bir demokrasimiz var.
İKİ HAFTA SONRA VERDİĞİMİZ OYLARLA,
- YA YUKARIDAKİ GİBİ KİŞİLERİN YÖNETİMİNE RAZI OLDUĞUMUZ,
- YA DA MEDENİ BİR ÜLKENİN VATANDAŞLARI OLMAYA KARAR VERECEĞİMİZ
BİR REJİMİ SEÇECEĞİZ.
- BEN CAHİLLERİN SEÇTİĞİ, KAPKARA CAHİLLERİN YÖNETTİĞİ BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İSTEMİYORUM.
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —