Anafarta’ya kadın desteği
Manşet Haber 3.10.2012 17:09:32 0

Anafarta’ya kadın desteği

Anafarta’ya kadın desteği

CHP Seyhan Belediye Başkan Aday Adayı Soner Anafarta, Kadın Kolları Adana örgütlerinin ‘1. Eşgüdüm Toplantısı’na katıldı.
Adana Barosu Sosyal Tesisleri’ndeki toplantıda İl Kadın Kolları Başkanı Rukiye Çinkılıç ve diğer ilçe kadın kolları başkanları ile yönetim kurulu üyelerinin gösterdiği ilgiye teşekkür eden Anafarta, CHP’nin kadınlarla kazanacağını vurguladı.
Katılımcı ve çoğulcu belediyecilik anlayışıyla Seyhan’ı kadınlarla güzelleştireceklerini ve kalkındıracaklarını ifade eden Anafarta, “Adana’daki kadınlarımızın CHP için yoğun bir çaba gösterdiğini görmek bana büyük bir mutluluk veriyor. Adana’da kadınlarımızın destekleriyle CHP kadrolarının yerel yönetimlerde görev alacağına inanıyorum. Seyhan ilçemiz için 11 Ekim 2012 Perşembe günü saat 11.00’da CHP İl Binası’nda partililerimizin, kadınlarımızın ve halkımızın katılımıyla projelerimizi açıklayacağız. Katılımcı, çoğulcu, insan odaklı belediye anlayışıyla hareket edeceğiz” dedi.
KADINLAR DESTEK VERDİ
Açıklamasının ardından kadınlardan büyük destek alan Anafarta’nın başarılı olacağına inandığını kaydeden CHP Kadın Kolları Başkan Rukiye Çinkılıç ise Adana’nın yeni fikirlere sahip genç isimlere ihtiyacı olduğunu söyledi. Çinkılıç, CHP’li kadınların partileri için her zamankinden daha çok mücadele ettiğini ve bu mücadeleye devam edeceğini dile getirdi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°