ANTAKYA MEDENİYETLER KORUSU DEPREMİN YARALARINI SARMAK İÇİN İLK KONSERİNİ DUYGU YÜKLÜ MESAJLARLA ADANA’DA BAŞLATTI

ANTAKYA MEDENİYETLER KORUSU DEPREMİN YARALARINI SARMAK İÇİN İLK KONSERİNİ DUYGU YÜKLÜ MESAJLARLA ADANA’DA BAŞLATTI






6 Şubat 2023 sabahı depreminde on binlerce kardeşimiz, annemiz, babamız ve çocuğumuz gibi can veren Antakya Medeniyetler Korosu da 7 kıymetli üyesini (evladını, kardeşini) depremde kaybetti. Hepsi can, hepsi çoşkulu, üretici insanlardı. Hepsinin toprakları bol olsun, ışıklar içinde uyusunlar. Dün akşam deprem sonrası ilk müzik konserine Adana’daki değerli dostlarımız, üniversitemiz, sivil toplum kuruluşları ve Adana Büyükşehir Belediyesi öncülüğüne organize edilen Antakya Medeniyetler Korosun konserine katılık.





Evet saat 4.16 ‘da milyonlarca insanın birçok şeyi vardı, ancak 4.17’de artık kardeşleri, canları, anneleri, babaları, çocukları, evleri, arabaları, aşı-işi artık yoktu. Bu bağlamda dün akşam hüzün ve sevinçle Adanalılarla buluşan Hatay Medeniyetler korusu konseri güzel olduğu kadar verilen mesajlar ile sabahın 4.17 karalığını bir kez daha zihinlerde canlandırdı. Koro şefi boğazı tıkanarak enkaz altında yaşadığı 7 saati anlatırken sözleri boğazında düğümleniyordu. Buna karşın insanlar ayakta dim dik, kalanları kurtarmak ve yaşatmak için canla başla çabaladığı görülüyor.





Toplum olarak çok organize olabilen, önceden sorunlar gören, çözüm üreten bir toplum değiliz, ancak sonrasında hızla yardımlaşmaya koşan, yaraları sarmaya çalışan önemli bir yönümüz var. Halende hiçbir beklenti içinde olmadan yalnızca ve yalnızca insani duygular ile bölgede yardımlaşmayı sağlayan çok sayıda insan bulunmaktadır.





Müzik Dinlemek İçin Değil, Yaraları Sarmak İçin Konser





Dün akşam bu duygu ile hareket eden yüzlerce insanı salonda gördüm. Konsere çoğumuz müzik dinlemek için değil, acıyı paylaşmak, yıkılan kadim kent Antakya’yı yeninden ayağa kaldırmak ve destek olmak için oradaydık. Herkesin isteyerek, empati ile buruk yürekle konsere katıldığını gördüm. Gözüm çoğunlukla katılanların bakışlarında ve duygularını anlamaya çalışıyorum. Hepimiz yeniden üzüldük, içimizden ağladık. Ancak diğer taraftan depremin o ağır sarsıntısında yerle bir olan kentlerin fiziki ve manevi yapılarının yeniden ayağa kaldırılacağı inancı geleceğe olan umudumuzu yeşertiyor. Ölenleri geri getiremeyiz, ancak anılarını, yaşam alanlarını, dokusunu uygun olarak yeniden umutla ve şevkle oluşturabiliriz. Yeniden kültürlerin kadim şehirleri Antakya, Maraş, Adıyaman’ı, diğer il, iç ve beldeler ayağa kalkar düşüncesiyle atılan her adımı, yapılan her bağış çağırısını, konseri içtenlikle destekliyor ve yanında duruyoruz. Dün gece bu çabayı gördük. 





Dayanışma Güç Katıyor 





Çukurova Kongre salonun tıklım tıklım depremin acılarını içinde barındıran insanlarla doluydu. Konseri düzenleyen komitesindeki tüm arkadaşlara, dostlara, Üniversitemiz yönetimine, Adana Büyükşehir belediyesi başkanına katkı ve isteklendirci tutmalarından dolayı teşekkür ederim. Sağ olsunlar. İyi ki hayta bu pencerede bakan/bakabilen geniş bir çoğunluk var. İyi ki dayanışma ve empati var. İyi ki düştüğü yerde kalmasına inancı olan insanımız var. Bir araya gelmek, birlik, dirlik, güç olma ancak dayanışma ile kardeşçe paylaşarak sağlanır. Keşke deprem, salgın gibi hepimizi derinden etkileyen büyük felaketler olmadan birlikte dayanışma göstersek, insan inşaca bakabilsek, empati yapabilsek. İnşallah o güzel günleri de göreceğiz.





İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr



İbrahim ORTAŞ

29.03.2023 12:37:11

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI