Lafı hiç evirip çevirmeye gerek yok. Kabul edelim ki Adana'da, seçilmişinden atanmışına, tüm bürokrat, siyaset, ticaret ve sanayi çevrelerinden, sivil toplum kuruluşu temsilcilerine varana dek hepsinin arasında büyük bir kavga var. Bu kavganın da öyle sanıldığı gibi gelip geçici olmadığı, bugün ve yarın da sona erecek gibi görünmedeği ortada. Bu durumun nedenlerini, kimin haklı kimin haksız olduğunu tartışmak yerine, bazı örnekler üzerinden sonuç konusunda gelin birlikte kafa yoralım.
SULAR HEMEN KAYNAYIVERDİÇok eskiye gitmeye gerek yok. Aytaç Durak henüz belediye başkanlığı koltuğunda, İlhan Atış da valilik makamındayken ısınan sular, Durak koltuktan gittikten sonra kaynamaya başladı. Bu süreçte görevden alınan ve atanan bürokratlarla Mehmet Sağlam'ın Kızılay başkanlığından alınışına Ramazan Saygılı'nın atanışına, özellikle Remzi Oğuz Yılmaz üzerinden kopan fırtınalara herkes tanıktır. Adana Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan depreme hiç değinmiyorum. Ki; bir çok kavganın nedeni de bence burada yaşananlardır. Neyse, bu süreçte Necati Çetinkaya ile o zaman sadece milletvekili olan sayın Ömer Çelik arasında sürdüğü söylenen çekişme de kulaktan kulağa yayılırdı. AKP İl Başkanlığı'na Mustafa Kebude'nin yerine sayın Ziyaeddin Yağcı geldi. Valilik makamına sayın Hüseyin Avni Coş'un atanmasının ardından bazı şeyler daha kesin çizgilerle belli olmaya başladı. Vali Coş, bazı konuları vurgulaya vurgulaya taviz vermeyeceklerini, göğsünü siper edeceğini açıkladı sayısız kez.
GERİLİM SAYFALARA SIĞMAZBunlar sürerken bürokratların ve sivil toplum kuruluşların çelişkileri gün yüzüne çıktı. Sonra Ali Küçükaydın üzerinden Ömer Çelik, sonra Vali Coş, sonra da bunlara yakın çevreler arasındaki gerginlik yaşandığı yansıdı kamuoyuna. Çukurova Üniversitesi'nin rektörlük koltuğuna oturanlar değişti. İl Sağlık Müdürü değişti. Emniyet Müdürü değişti. İl Milli Eğitim Müdürü değişti. Sürekli kavga ve böyle değişkenlik döngüsü sürerken, Vali Coş ile Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz, Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve son olarak Ali Küçükaydın arasında yaşandığı ileri sürülen gerilimler basına düştü. Taner Talaş ve Vali Coş arasındaki gerilime hiç değinmedik bile. Basın kuruluşları arasında yaşanan ve kamuoyuna yansıyan gerginliklerin lafını bile etmedik. Önceki gün Adana Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Atatürk Parkı'nda düzenlendiği iki farklı etkinliğin saatleri çakışınca yaşanan protokol krizi de gündeme geldi. Bu yalnızca bizim duyduklarımız, bildiklerimiz. Bilmediğimiz daha neler ve görmediğimiz nice şeyler vardır mutlaka.
SAKİN VE YAŞANABİLİR BİR KENT İSTİYORUZDerin analizlere, hayli önemli saptamalara gerek yok. Yukarıda söyleğimiz gibi, nedenlere, niçinlere takılmanın da anlamı yok. Haydi ileri gidelim, bu konular bizi de ilgilendirmesin. Ama, tüm bunlar yaşanırken, kentin ileriye gitmesi, ekonomisinin canlanması, cazibe merkezi olması, refahın artması daha sayacağımız birçok durum nasıl gerçekleşecek? Bu kentte yaşayan insanların evet kavgaya ihtiyacı var. Fakat bu yalnızca kentin modern bir çizgiye ulaşması, insanların daha iyi yaşama kavgası olmalıdır. Biz gergin değil, sakin ve yaşanabilir bir kent istiyoruz.
Hepsi o kadar...
İyi haftalar...SATIR ARASI
M.ÖMER ÜNEY
o.uney@yeniadana.net
