(Türkiye’de 6 siyasal parti ilk defa bir araya geldi. İlk hedef parlamenter sistemi yeniden tesis etmek. Dilerim ölmeden görürüm. Gerisi zaten gelecektir. Yeter ki aralarında bir hizip çıkıp da önce kendi sözlerine, sonra ülkeye ihanet etmesinler.)
Dönüp geçmişe bakalım…
“Türkiye’nin bu şekliyle Amerikan politikalarının yanında olacağından emin olmalıyız.Ülkeyi kuranlar, denetim mekanizmasını çok sıkı tutmuşlar. Hükumeti ikna ettiğinizde Meclis, Meclisi ikna ettiğinizde Ordu, Orduyu ikna ettiğinizde Yargı karşınıza çıkabiliyor.Eğer Amerikan çıkarı Türkiye’de bir federe kurulması ise, mutlaka ve öncelikle YARGI, ORDU, MECLİS ve HÜKUMETİ tek elde toplayan BAŞKANLIK REJİMİNE geçilmelidir.Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı ikna etmekten çok kolay olacaktır. Eğer o kişi Amerikan çıkarlarına yardım etmek konusunda tereddüt ederse, bir kişi üzerine kurulmuş yapıyı yıkmak AMERİKA için sorun olmaz.”
Paul Henze-2006
ÜLKEYİ KURANLARA BİR KEZ DAHA ŞÜKRANLARIMIZI, MİNNET BORCUMUZU İFADE ETMEMİZ GEREKMİYOR MU?
EĞER O KİŞİ,
• Türk değilse, Türk olmaktan nefret ediyorsa,
• Ülkesine, milletine, insanlığa düşmansa,
• Ordusunu, yargısını, ulusunu en küçük bir menfaati için satmaya hazırsa,
• Hiç bir konuda ilke sahibi değil de bugün, dün dediğinin tam tersini söyleyip, bunu bir hikmetmiş gibi sunabiliyorsa.
• Değer yargılarının içinde insana dair hiç bir şey yoksa.
• Vs.vs.vs. İse
AMERİKAN MENFAATLERİ, KENDİNE EN UYGUN ADAMI BULMUŞ DEMEKTİR.
