ARTIK “ŞAŞIRMAK” İSTEYEN ÇOK…

ARTIK “ŞAŞIRMAK” İSTEYEN ÇOK…

Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşla söyleşirken, “artık şaşırmak istiyorum, başkalarının da şaşırmasını istiyorum” dediğinde gözlerine baktım birden!
Maliye Bakanı Nebati’nin gözlerine bakar gibi değil, altı ay uyuyup da uyanmak gibi hele hiç değil; iyice gözlerine baktım arkadaşımın…
“Ne şaşırması, ne istemesi” diye sordum yalnızca…
O da gün içinde gittiği pazar tezgahının, gittiği market raflarının fiyatlarını anlattı, “kimse fiyatların yükselmesine şaşırmıyor, şaşıracak yerlerine elektro şok yemişçesine bakıp geçiyorlar, son zamanlarda kafa sallayan da yok” dedi.
Sonra da ekledi:
“İşin düşündürücü yanı artık ben de şaşırmıyorum. Gördüklerimi olması gerekiyormuş gibi, ya da bekleniyormuş gibi benimsiyorum! Neyin aşkınaysa öyle olsun, bunca gelen zam normal mi, şekerin artışı beklenen mi, süt böyle mi olması gerekiyordu, falan- filan… Artık şaşırmak istiyorum, başkalarının da şaşırmasını istiyorum.”
Bir başkası “dolar düşüyor” dedi, “geç onları sen; çıkarken eylemce geçiyorlar, inerken ortada kimse görülmüyor, bu yurttaşın canının yanması hak mı” bizimki dedi.
***
Belediyeden emekli olmuş, yaşı seksenleri zorlayan, görünüşte dinçliğini koruyan biriyle de söyleşirken benzerlerini anlattı…
“Daha, dedi… Daha bu denli zorlandığım hiç olmadı.”
Emekli maaşıyla her yıl kolayca olmasa da kurbanlığını aldığını, torunlarına harçlık verebildiğini, dinlenceye bile çıkabildiğinden söz ediyor!
Bir emekli aylığıyla dinlenceye çıkabilmek…
Aldığı aylığın bir bölümünü ayırdığını, yaz aylarına dek de biriktirdiğini anlattı; üç/ beş gün tur…
Şimdiyi, soruyorum…
“Yok, diyor! Yok, bu yıl bir şey biriktiremedim. Nasıl biriktiririm söylesene? Daha yılın başında elektrik, doğalgaz, şeker, yağ, bayram derken inan yetişmedi, aylık aldığım bankaya üçbin lira borcum var. İşte yeni bayram da geliyor! Ne yapacağım bilmiyorum, utamasam kesmeyeceğim, çünkü durumum yok; yetmiyor! Artık dinlence falan yok bize, sonumuzu bekleyeceğiz! Bu duruma düşmemize seviniyorlar demek ki…”
***
Bu söylenenleri anlatanlardan dinlediğim, dinlediklerimin “dip notlarını” buraya düştüğüm için yine “illet/ zillet” olanların arasına girdiğimi biliyorum; ayrıca şu bilinsin ki, somut olayları aktardığım için içim rahat!
Onları dinlemeye, sıkıntılarına ortak olmaya yürekleri yeten varsa Adana’da, Atatürk Caddesi’nde emeklilerin yoğun olduğu/ altı banklı/ yaşlı iki çam ağacının bulunduğu alana yarım saatlerini ayırsınlar, onları dinlesinler; bakalım sadakaya dönen bayram ikramiyesi, ya da açlık altında kalan emekli aylığıyla nasıl ayakta kalma uğraşı veriyorlarmış bir görsün…
Ya da emeklilerin nelerden uzak durmak zorunda olduklarını gözleriyle görsünler!
Orada anlatılanlara katlanabilecekler mi, tepkileri göğüsleyebilecekler mi, yalanlayabilecekler mi, yükselen seslere yanıt verebilecekler mi?
Yürekleri yetiyorsa buyursunlar…
Haydi, şaşırtın yurttaşı artık!
***
Son yıllarda ülkemizin Maliye Bakanları, piyasaya verdikleri esenlikle değil, toplumun omzuna yükledikleri sorunlarla, yaşananları umursamazca izlemeleriyle, yurttaşın sıkıntılarını “alaya” alışlarıyla anımsanacak gelecekte…
Sosyal medya üzerinden “affını” isteyip görevi bırakan eski bakan Berat Albayrak, “iktidara” yakınlığı ile bilinen gazeteci Ahmet Hakan’ın bir sorusu üzerine “dolarla mı maaş alıyorsunuz” diye sorduğunda gündem olmuştu!
Olmayacakmış gibi mi?
Bu yurdun dağlarından çıkarılan su, güneşinden yararlanılarak üretilen elektrik enerjisi, toprağa ekerken gereksinen bider, tarımsal ilaç, tarımsal gübre, ulaşımda kullanılan akaryakıt, tavuğun yemi, et/ süt besisi için saman, daha birçoğunun fiyatları dövize göre belirlenmiyor sanki…
Bilmediklerini düşünen varsa “bakan Nebati uykusundalar demek ki” diyeceğim!
Aradan bir yıl mı geçti, iki yıl mı; benzer sözleri Bakan Nureddin Nebati de kullandı, şöyle dedi:
“Dövizle işiniz yok, TL ile iş yapın diyoruz!”
İş yapacak olanın “dövizle” işi yokmuş, “TL ile” yapılsın diyorlarmış!
“Aklınızla oynandığını düşünenlerden misiniz?”
***
Arkadaşımın “artık şaşırmak istiyorum, başkalarının da şaşırmasını istiyorum” sözü yabana atılacak bir söz değil!
Gerçekten “dövizle” işimiz olmamasını istemeyen var mı? Çıkın sokaklara sorun, pazarcı esnafına, pazarlamacıya sorun; “kim istemez, kim gücü olmasına karşın yapmaz canı çıksın” diyecektir!
Şimdi üretici buğday hasadından sonra toprağını yeniden ekecek; onun için akaryakıt, tarımsal girdiler, bider gereksinimi var… Üreticiye sorun bakalım, girdilere ulaşılmazlığın nedeni neymiş!
Yaklaşan bayram için emekli aylığını ikiye katlayan kurban fiyatlarının buralara gelmesinin nedenini de sorun bir; sapı/ samanı önünüze serecekler!
Açıkçası yine gerçekleştirdikleriyle, algı politikalarıyla, yalanlarıyla şaşırtmayacaklar; kulak arkasının acısına öyle alıştık ki artık…
“İktidar” ekonomi için “sabredin geçecek” diyor ya, asıl siz Tarkan’ın “geççek” demesine inanın; geççek, şaşırmaya az kaldı!

Oktay EROL

30.06.2022 22:19:29

YAZARLAR


MHP İL BAŞKANI KANLI: 31 MART SEÇİMLERİ HALKIN MEVSİMSEL TERCİHİ"

ADANA’DAN DÜNYAYA SEVGİ, DOSTLUK VE BARIŞ MESAJI

SEYHAN NEHRİ ÜZERİNDE VOLEYBOL, TENİS VE KONSER

ANADOLU EMEKLİLER DERNEĞİNDEN DAYANIŞMA

YÜREĞİR BELEDİYESİ PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA

KAYIP ALTIN KEMER ŞAMPİYON GÜREŞÇİDE

ULUSLARARASI FOTOĞRAFLAR ADANA TEPEBAĞ’DA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

ÇALIŞANLAR ARTIK ‘RUH SAĞLIĞI İZNİ’ DE ALIYOR!

ABB BAŞKANI MEZUN OLDUĞU LİSAYİ ZİYARET ETTİ

TEKİN: MUHTARLARIMIZLA HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPACAĞIZ

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA REKOR MERT DEMİR KONSERİNDE

BU BESİNLER, ALZHEİMER VE PARKİNSON RİSKİNİ AZALTIYOR!

"YANGINDAN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ?"

DÜNYA SANAT GÜNÜ’NDE ÜÇ SANATÇIYA ÖDÜL

İLACA ERİŞİM ENGELLENEMEZ!

BİRİKTİRME HASTALIĞI BELİRTİLERİ!

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA HER GÜN ETKİNLİK