ASKİ’ye araç filosu
Manşet Haber 11.04.2013 15:09:33 0

ASKİ’ye araç filosu

ASKİ’ye araç filosu

Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASKİ Genel Müdürlüğü, yeni ve modern araçlarla filosunu güçlendiriyor.

aski_aracfiloASKİ şantiyesinde yapılan törenle alınan yeni araçlar tanıtıldı. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, amaçlarının Adanalı’ya en iyi hizmeti vermek olduğunu söyledi.

Yeni alınan araçlarla ilgili tek tek bilgi veren Zihni Aldırmaz, “Rögar kapaklarının yol seviyesinin altında kalması sorun oluyordu. Yeni aldığımız araçla yola zarar vermeden rögar kapağı takılacak ya da yolla aynı seviyeye getirecek. Yeni bir cihaz aldık. Bu cihaz kayıp ve kaçakları son teknoloji sistemle belirleyecek. Aldığımız bir başka yeni araçla ASKİ artık daha rahat yama ve yol tamiratı yapacak. Çünkü sıcak asfaltı taşıma özelliği var. Ayrıca yeni araçlarımızdan biri de su baskını olması durumunda saniyede 81 litre su çekme kapasitesine sahip” dedi.

asfaltcihazi

Artık hizmetin yapılması kadar hizmetin kalitesinin de önemli olduğunu kaydeden Zihni Aldırmaz, “Hemşerilerimize en iyi hizmeti vermek için son teknoloji araç ve cihazları alıyoruz. Büyükşehir ASKİ artık daha güçlü. Vatandaşa en iyi ve kaliteli hizmeti vermeyi amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°