“AT BAKICILARI ANAOKULLARINDA ÖĞRETMENLİK Mİ YAPIYOR?”
Manşet Haber 1.01.2022 01:27:32 0

“AT BAKICILARI ANAOKULLARINDA ÖĞRETMENLİK Mİ YAPIYOR?”

“AT BAKICILARI ANAOKULLARINDA ÖĞRETMENLİK Mİ YAPIYOR?”






Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı 5 bin anasınıfında‘At Bakıcılığı’, ‘Büyük ve Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği’, ‘Bitki Yetiştiriciliği’ bölüm mezunlarının öğretmenlik yaptığına dair iddiaları meclis gündemine taşıdı.Eğitimde plansızlığın, ihtiyaca göre mezun vermemenin ve liyakat öncelikli atama yapılmamasının bedelinin ağır ödendiğini kaydeden Dr. Şevkin, “Gençlerimiz ihtisası olan ve eğitimini aldığı konuda çalışmak yerine hayatlarını idame ettirebilmek için ihtisas dışı alanlarda düşük ücretlerle çalışmaya itiliyor. Konusunda uzman, gerçek ihtisas sahipleri  ise işsizlikten kıvranıyor” diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın son zamanlarda okul öncesi eğitime yoğunlaşmasının ve bu konuda somut adımlar atıp anaokulları ve ana sınıflar yapmasının eğitim fakültesi mezunu okul öncesi öğretmenleri mutlu ettiğini ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuyu da eline yüzüne bulaştırdığını kaydetti.





3-6 yaş döneminde verilen eğitim ve öğretimin ilerleyen eğitim hayatında birçok başlıkta çocuğun hayatını olumlu etkilediğini ancak bu eğitimin doğru kişiler tarafından, işin uzmanı olan öğretmenler tarafından verilmesinin bu sonucu daha üst düzeye çıkarabileceğini kaydeden Dr. Şevkin, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) soru önergesi sundu.





“EĞİTİM, SADECE OKUL YAPMAKTAN İBARET OLAMAZ”





Eğitimin sadece okul ve sınıf yapmaktan ibaret olamayacağına işaret eden Dr. Şevkin, “Öyle olsaydı öğretmenlere ihtiyaç olmazdı. Ülkenin her metrekaresine binalar diker çocukları oraya toplardık. Bu yüzden nitelikli öğretmen atamaları ile yapılan bu sınıfların doldurulması gerektiğine inanıyoruz” dedi.





Milli Eğitim Bakanlığı'nın şimdiye kadar yaptığı 5 bin anasınıfı için eğitim-öğretimin 2. dönemine yetiştirilecek şekilde 10 bin, okul öncesi öğretmen ataması yapması gerektiğini vurgulayan Dr. Şevkin, bu yaş grubundaki çocukların işin ehli olmayan, öğretmenlik mesleği ile alâkası olmayan kişilere emanet edilmesinin ülkemiz için büyük bir kayıp olacağı endişesini taşıdığını dile getirdi.





İDDİALAR HAVADA UÇUŞUYOR





2021 Kamu Presoneli Seçme Sınavı’na (KPSS) girmiş ve başarılı olmuş 10 bin öğretmenin bu sınıflarda çocuklar ile eğitim ordusuna dahil olmasının altını çizen Dr. Şevkin, “Üzülerek belirtmem gerekiyor ki; Milli Eğitim Bakanlığı’nın anasınıflarında öğretmenlik yapmaları için önlisans mezunu kişileri aradığı ve aranan kişiler arasında ‘At Bakıcılığı’, ‘Büyük ve Küçükbaş Hayvan Yetiştiricililiği’, ‘Bitki Yetiştiriciliği’, ‘Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi’ mezunlarının olduğu iddiaları adeta havada uçuşmaktadır” dedi.





CHP’li Dr. Şevkin, tüm bu nedenlerle Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in şu sorulara yanıt vermesini istedi:





  1. Yapılan 5 bin anasınıfında kimler öğretmenlik yapıyor?
  2. Eğitimlerine saygı duymakla birlikte ‘At Bakıcılığı’, ‘Hayvan Yetiştiriciliği’, ‘Bitki Besleme’ bölümü mezunları iddia edildiği gibi anılan anasınıflarında öğretmenlik yapıyorsa 3 - 6 yaş dönemindeki çocuklara ne öğretiyor?
  3. Bu sınıflarda eğitim aldığı söylenen 87 bin çocuğumuzun öğretmenleri kimlerden oluşuyor?
  4. 5 bin anasınıfı için gerekli öğretmen sayısının 10 bin olduğu doğru mudur? 
  5. Gerekli öğretmen sayısının 10 bin olduğu doğru ise MEB, son alımda neden sadece 1300 okul öncesi öğretmen ataması yapmıştır. 8700 öğretmen ataması yapılacak mıdır? Yapılacaksa ne zaman bu atamalar gerçekleşecektir?
  6. Şayet atama yapılacaksa bu süre zarfında çocuklara kimler öğretmenlik yapacak?
  7. MEB, temel eğitimde fırsat eşitliği adı altında sınıflara kayıtları yapılan 87 bin çocuğumuzu önlisans mezunlarına emanet edip diğer çocuklarımızı işin ehli okul öncesi öğretmenlerine emanet ederek mi eşitliği sağlayacak?


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°