Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim ya da Fen Edebiyat Fakülteleri'ni bitirmiş, bununla yetinmeyip formasyon almış öğretmenlere bir dizi engeller çıkarıyor. KPSS'den yeterli oranda puan alamadıkları gerekçesiyle -hak ettikleri halde- binlerce öğretmen hayalleriyle yaşıyor. Yıllardır okullarında öğrencileriyle buluşamayan genç öğretmenler birer birer yaşlanmaya başladı. Hal böyleyken MEB, asıl öğretmenler yerine 'ücretli öğretmen' çılgınlığını yaygınlaştırıyor.

 

KÜBRA ÖĞRETMENİN ÇIĞLIĞI

Kübra Çolak da atanmayı bekleyen öğretmenlerden biri. Kübra öğretmenin çığlığına bir kulak verin bakalım:

'Ben yüksek puanlarla  atanamayan binlerce öğretmenden biriyim. Atanamama sebebim sınava hazırlanmamak ya da düşük puan almak değil. 40 bin kadro içinde lise branşı olarak kadro bulamamaktır. Diğer arkadaşlarım gibi bir sene boyunca 40 bin + 30 bin kadro umuduyla çalışıp emek verdim. Şimdi karşılaştığımız manzara 40 bin kadronun adaletsiz dağılımı, aldığımız puanların bir sene geçerliliği, ek atamanın yapılmayacağına dair söylemler ve öğretmen olmayan vekil öğretmenlerle yürütülecek eğitim dönemi. Bu ülkede ücretli doktor, hakim, polis, var mı ki ücretli öğretmenlik olsun. Eğitim böyle günlük alelade  çözümlerle geçiştirilebilecek kadar ucuz ve önemsiz bir konu değil.  Biz atanamayan öğretmenler sizden bizim sesimizin duyulmasına yardım etmenizi, gazetenizde bize bir köşe ayırmanızı, ücretli öğretmen saçmalığına göz yummamanızı istiyoruz.'

 

'ANNE BEKLE, BİRLİKTE ATANIRIZ'

Ataması yapılmayan Kübra öğretmenle ayne kaderi paylaşanlar Cumartesi günü Adana'da eylem yaptı. Yıllardır öğretmen olmayı bekleyen adaylar, gelin ve damat kılığına girip, ‘İş, eş, 3 çocuk istiyorum’ dövizi taşıdı. Ankara'ya 'diplomalı güvercin' gönderdi.

Temsili eş rolünü oynayan öğretmen adaylarının yanında ise ‘anne bekle birlikte atanırız’ dövizi taşıyan bir çocuk özellikle dikkatimi çekti. Özellikle diyorum çünkü eşim geldi aklıma. 1998 yılında girdiği Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü'nden 2002 yılında mezun olduktan sonra 2 yıl da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Tezsiz Yüksek Lisans(Öğretmenlik formasyonu) eğitimi aldı. Ben Adana'da o Van'da... Bir o geliyor, bir ben gidiyorum. O dönemi hiç unutmuyorum. Adana'ya dönüşünde otobüs kar nedeniyle yan yatmış, bir kişi ölmüş eşim de yaralanmıştı. Bir dönem 'ücretli öğretmenlik' yaptı.

Sonrası yok. Atanamadı.

Yıl 2012.

Şimdi biri ana okuluna başlayan 2 çocuğuna bakmakla meşgul.

***

Atanamayan öğretmenler Şubat'ta 30 bin atama bekliyor. Ama bu gidişle onlar beklemeye devam edecek gibi...

Öğretmen açığına rağmen binlerce insanın anasından emdiği süt burnundan geliyor. Çünkü 'ücretli öğretmenlik' MEB'in işine geliyor.
Ücretli öğretmenliğe 'BAKAN' var.

Alın terine, emeğe, yılların birikimine 'BAKAN' yok!...
Eğitimde kaliteye 'BAKAN' yok.