Atatürk Enstitüsü Kurulmalı
Manşet Haber 11.03.2014 09:08:22 0

Atatürk Enstitüsü Kurulmalı

Atatürk Enstitüsü Kurulmalı

Milliyetçi Hareket Partisi Seyhan Belediye Başkan Adayı Abdullah Çalışkan, “Atatürk gerçek anlamda tanıtılmalı” dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği’ni de ziyaret eden MHP Adayı Abdullah Çalışkan’a ADD Başkanı Mehmet Göl tarafından Atatürk rozeti takıldı. ADD Başkanı Göl Laik Cumhuriyet’ten yana olan herkese eşit mesafede olduklarını söyledi. MHP Seyhan Belediye Başkan Adayı Abdullah Çalışkan ise Atatürk’ün tarihi, askeri ve siyasi kişiliğine vurgu yaparak Atatürk’ün iyi anlatılması gerektiğini kaydetti. Mustafa Kemal Atatürk iyi anlatılması için üzerlerine düşeni yapacaklarını ifade eden Çalışkan bu konuda enstitü kurulmasının önemli olduğunu belirtti.

Seçim çalışmaları çerçevesinde Esnaf ziyareti yapan, seçim ofisi açan ve STK temsilcilerini ziyaret eden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Seyhan Belediye Başkan Adayı Abdullah Çalışkan,  kenti muhtar ve STK’larla birlikte yöneteceklerini söyledi. Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şubesi ve Gönüllü Engelliler Derneğini ziyaret eden Çalışkan Belediyeyi yönetirken toplumun en zayıf kesimine kadar ulaşacak politikalar üreteceklerini söyledi. Sakatlar Derneği Adana Şube Başkanı Halis Kasap ve Gönüllü Engelliler Derneği Başkanı İbrahim Akan’ı ziyaret eden Çalışkan, İmar izni verirken engelsiz inşaat yapılmasını teşvik edeceklerini kaydetti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°