Avukatlardan Cübbeli Açıklama
Manşet Haber 10.02.2014 17:25:37 0

Avukatlardan Cübbeli Açıklama

Avukatlardan Cübbeli Açıklama

baro_tmmob_imAdana Barosu Avukatlarının 12 Şubat Çarşamba günü Adana Yeni Adliye Binası ile ilgili cübbeli basın toplantısı düzenleme kararı aldı. Basın toplantısında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile çevre illerin baro başkanlarının da katılacağı açıklandı.

Adana Barosu, TMMOB'a bağlı oda başkanlarıyla Adliye sorunuyla ilgili İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi'nde toplantı yaptı. Toplantıya, Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Baro Başkan Yardımcısı Avukat Murat Loğoğlu, Baro Genel Sekreteri Avukat Veli Küçük ve Baro Yönetim Kurulu Üyesi Avukat A. Faruk Ulaş katıldı.

Baro Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, Mersin Baro Başkanı Avukat Alpay Antmen, Gaziantep Avukat Ali Elibol, Osmaniye Baro Başkanı Avukat Hamza Tor ve meslektaşlarının katılımıyla 12 Şubat 2014 Çarşamba günü tarihi Adliye binası önünde cübbeli olarak yapılacak basın açıklamasına odaların da desteğini isteğini istedi.

Baro Başkanı Avukat Çıtırık, şunları söyledi:

'Adana Barosu tarafından 4 yıldır yeri ve projesi belirlenmiş; İlimiz Yüreğir İlçesi, Köprülü Mahallesinde bulunan mülkiyeti hazineye ait olan 1123 Ada-6 parsel numaralı-157 bin 120 metrekareli yüzölçümlü ve 11.08.1973 tarihli B Cetveli ile Ziraat Okulu olarak kullanılmak üzere Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na tahsisli olan taşınmazın, 15.04.2010 tarih ve 59 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararı ile kesinleşen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı'nda 58 bin metrekarelik kısmının Adalet Bakanlığı adına yeni Adliye Sarayı için tahsisine karar verilmiş ve bu alanın kamulaştırma kararının da verildiği bilinmektedir.  Aradan geçen 4 yıllık sürenin ardından Adana Baro Yönetim Kurulumuz eylem ve basın açıklaması kararı alınca  Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, adımı da zikrederek kamuoyunu doğru bilgilendirme adına ihalenin 3 Mart 2014 günü yapılacağını açıkladı. Biz, kamuoyuna nerede ve nasıl yanlış bilgilendirdik. Biz sanki ihalenin ne zaman yapılacağı tarihi soruyoruz. Biz, temelin ne zaman atılacağını öğrenmek istiyoruz. Sanıyorum, bizim açıklamalarımız ve kamuoyu oluşturma çabalarımız üzerine konu zülfü yâre dokunmuş olacak ki, hemen böyle bir açıklama yaptılar. Biz, istiyoruz ki yeni adliye binası yapılırken, iddia, yargının görüşleri alınırken savunmanın da görüşleri alınsın. Avukatlarımızın dört ayrı binaya yetişebilmeleri fiilen mümkün değildir.. Bu bölünmüşlük duruşma takiplerinde hak kayıplarına da neden olmaktadır. Ek hizmet binalarına ödenen kira bedelleri, bu binaların mefruşatı, teknolojik donanımları için yapılan harcamaların yeni adliye binasının finansmanında kullanılabileceği son derece açıktır. Bu bölünmüşlük baromuza da mali külfetler yüklemekte, mevcut servis araçlarına yeni araçlar alınmak suretiyle meslektaşlarımızın hizmetine sunulmaktadır'

Avukat Çıtırık, açıklanan yeni ihale tarihinin bile  baskılar sonucunda yapıldığı yönünde bir kanaat edindiğini savundu. Avukat Çıtırık, yeni adliye binası yapılırken, içerisinde otoparkı, yeşil alanı, baro odaları, konferans salonları gibi çağdaş ve modern yapı olması gerektiğini, yargı ve iddia makamının yanı sıra savunmanın da görüşlerinin alınmasını istedi. Avukat Çıtırık, yeni binanın Adana'nın 50 yıl adliye sorununu çözecek nitelikte olması gerektiğinin de altını çizdi. Avukat Çıtırık, 'Adana'ya bir çok şeyin yakışmadığı gibi mevcut adliye binalarının da yakışmadığını düşünüyorum' diye konuştu.

Baro Başkanı Avukat Çıtırık, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, Mersin Baro Başkanı Avukat Alpay Antmen, Gaziantep Avukat Ali Elibol, Osmaniye Baro Başkanı Avukat Hamza Tor ve meslektaşlarının katılımıyla 12 Şubat 2014 Çarşamba günü tarihi Adliye binası önünde cübbeli olarakyapılacak basın açıklamasına odaların da desteğini isteğini istedi.

TMMOB'ye bağlı Çevre Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri, Gıda Mühendisleri, Harita ve Kadastro Mühendisleri, İnşaat Mühendisleri, Jeoloji Mühendisleri, Maden Mühendisleri, Makina Mühendisleri, Mimarlar, Peyzaj Mimarları, Şehir Plancıları, Ziraat Mühendisleri Odalarının Adana şubelerinin yöneticileri de baronun haklı taleplerine her türlü desteği vereceklerini açıkladı.

Görüşmede, yerel seçimler, 5 Ocak Stadyum alanına AVM ve çok katlı konutlar yapılaşması konularında da fikir alışverişinde bulunuldu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°