AYÇİÇEK YAĞI EL YAKARKEN…

AYÇİÇEK YAĞI EL YAKARKEN…



Ülkede yükselen kur, besine gelen zamlar, nüfusun büyük çoğunluğunun “açlık sınırı” altında yaşamını sürdürmeye tutsak olması, üreticinin girdilerindeki yükselme, işsizlik, tuik’in yaşananla örtüşmeyen çalışma sonuçları, “iktidarın” erek yanıltıcı açıklamaları, tüm bunlara “yaşıyorum/ düşünüyorum” diyenlerin kayıtsızlığı…
Birinin yanında olmak, yanında olana “güç” katmak, yaşamın zorluklarını “birlikte” aşmak için çaba harcamak “hoş/ yerinde/ istenen” bir tutum olsa da;
Bugüne değin “ülkenin” tüm taşlarını oynatmış, ekonomisini “öğretisine” göre biçimlendirmiş, eğitimini/ hukukunu kendi istemine göre kaygan tabanlara oturtmuş bir “iktidarın” söyleyecek sözü olamayacağı gibi, çevresini saran “yandaşların” titremesi gerekiyor kanımca!
Yirmi yıl geçti aradan; o günden daha mı iyiyiz, daha çok mu üretiyoruz, işsizlik azaldı mı, bunca açılan üniversiteler toplumu aydınlattı mı, gerçekten “milli” olundu mu, ülkenin “değerleri” artırıldı mı, “yandaş” olmakla ülke çıkarları korundu mu?
Ne oldu insanaşkına…
***
Dün aldığını bugün “aynı” fiyattan alamayınca sevinen biri var mı bilmiyorum!
Ülkenin bu duruma gelmesini alkışlarla/ horon tutarak/ şarkı söyleyerek karşılayan biri var mı bilmiyorum…
Emekçinin, dar gelirlinin her ay biraz daha “beslenemeyişinden” haz alan var mı bilmiyorum…
İşsizlik bu denli büyürken; bu halkın vergileriyle ayakta tutulan tüik çalışanlarının, buhalkla alay edercesine açıkladıkları enflasyon/ işsizlik/ yoksulluk/ açlık verileri,salt “iktidarla/ patronları” sevindirdiğini bilmeyen var mı bilmiyorum…
Pazarlarda “son anı” bekleyerek ucuz/ ezik ürün almak zorunda kalan dar gelirliyi yadsıyan var mı bilmiyorum…
Gerçekten “bir ekmek” almaya gücü yetmeyen yurttaşlarımızın olduğunu görmeyen var mı bilmiyorum…
Üretici olmadan, toprak işlenmeden, su kullanılmadan, üretim yapılmadan “kurtuluşun” olabileceğine inanan var mı bilmiyorum…
Bu ülkede üreticinin, emekçinin sorunlarının çözülmesi için çalışıldığına inanan var mı bilmiyorum…
Bu denli “toplum yaşamından” soyutlanmış “bir” katman var mı gerçekten?
***
Dünyada beslenme fiyatları “2011 yılındaki tarihi yükselmeye karşın son on yılda yüzde onyedi düşerken, bizde yüzde ikiyüzyirmibeş” artmış!
Avuç içi kadar topraklarında üretemedikleri ürünlerde bile fiyatlar son on yılda yüzde onyedi düşmüş!
Birçok ülkede tarımsal ürünlerin olası bir kuraklık ya da salgına karşı stoklandığı ileri sürülüyor!
Özellikle üretmeyen, dışa bağımlı ülkelerin beslenmeye dayalı dışalımları nedeniyle fiyatlardaki yükselişi engellenemiyor!
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal bir saptamasında şu sözlere yer veriyor:
“Çünkü biz yeterli üretmiyoruz; üretim için tohum, gübre, zirai ilaç, akaryakıtta dışa bağımlıyız. Girdileri biz belirlemeyince çıktı fiyatlarını da kontrol edemiyoruz. Ülke içinde yeterli üretim olmayınca dışa bağımlı kalıyorsunuz. Dünyada tarımsal girdiler ile tarımsal ürünlerde fiyatlar yükseldikçe içeride üreticiye pahalı girdi ve tüketiciye de pahalı gıda olarak dönüyor.”
***
Tarıma, ekime elverişli toprağı olmayan ülkelerin “kıtlık” kaygılarının olması şaşılacak bir olgu olmasa da, elverişli ekim alanları olan ülkenin bu “korkuyu” yaşamasının açıklaması olmamalı…
İşin düşündürücü yanı “besin fiyatlarının” artması gereken ülkelerde düşüşün yaşanması, bizim gibi her tür varsıllığı olan ülkenin “besin ürünlerini” dışalımla sağlamasından dolayı “fiyatların” tepe noktalarına fırlaması…
Bir örnek vereyim…
Her evin “baş” gereksinmesi olan ayçiçek yağındaki fiyat artışı, ne yazık ki herkesi düşündürmekte…
TÜİK verilerine göre, ayçiçek yağının bir kilogramı, Aralık 2019 ile Aralık 2020 arasında yüzde kırksekizartışla 16 TL’yi aşmış, yalnız aralık ayındaki artış yüzde 6,4 olmuş!
Bu TÜİK’in verisi; yüzde kırksekiz…
Bakkaldaki, marketteki fiyatı “bunun” oldukça üzerinde!
Peki, ayçiçek yağına ne oluyor, bu covid 19 sürecinin bir sonucu mu salt; kandırmayın insanları…
***
“Türkiye ayçiçeğinde dışa bağımlı bir ülke. Bu nedenle, dünyadaki ayçiçek/ ayçiçek yağı fiyatlarındaki değişimler, Türkiye’deki fiyatları da doğrudan etkiliyor” deniyor!
Türkiye ayçiçeğinde dışa bağımlı bir ülke; öyle mi?
Ekim alanlarını kullanan üreticiyi canından bezdirirseniz, ayçiçeğini ya da başka ürünleri eken çiftçinin önüne dikenli/ cam kırıklı engeller koyarsanız, iş makinelerini tutu alırsanız, ürününe değer vermezseniz, toprağını işleyecek gücünü yok ederseniz, girdi fiyatlarını yüksekte tutmayı alışkanlık yaparsanız, hasat döneminde dışalım için albeni artırıcı yasalar çıkartırsanız, emeğinin karşılığını almak bir yana “üreticiliğini” boğmaya kalkışırsanız…
Biz daha “çok”, avuç kadar toprağı olmayan ülkelerin gerisinde kalırız, “besin fiyatlarımız” uçar- gider, yandaşların “üretim” olmadan “kalkınma” olacağı yalanına kanarız; çok…

Oktay EROL

23.01.2021 12:19:10

YAZARLAR


MHP İL BAŞKANI KANLI: 31 MART SEÇİMLERİ HALKIN MEVSİMSEL TERCİHİ"

ADANA’DAN DÜNYAYA SEVGİ, DOSTLUK VE BARIŞ MESAJI

SEYHAN NEHRİ ÜZERİNDE VOLEYBOL, TENİS VE KONSER

ANADOLU EMEKLİLER DERNEĞİNDEN DAYANIŞMA

YÜREĞİR BELEDİYESİ PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA

KAYIP ALTIN KEMER ŞAMPİYON GÜREŞÇİDE

ULUSLARARASI FOTOĞRAFLAR ADANA TEPEBAĞ’DA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

ÇALIŞANLAR ARTIK ‘RUH SAĞLIĞI İZNİ’ DE ALIYOR!

ABB BAŞKANI MEZUN OLDUĞU LİSAYİ ZİYARET ETTİ

TEKİN: MUHTARLARIMIZLA HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPACAĞIZ

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA REKOR MERT DEMİR KONSERİNDE

BU BESİNLER, ALZHEİMER VE PARKİNSON RİSKİNİ AZALTIYOR!

"YANGINDAN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ?"

DÜNYA SANAT GÜNÜ’NDE ÜÇ SANATÇIYA ÖDÜL

İLACA ERİŞİM ENGELLENEMEZ!

BİRİKTİRME HASTALIĞI BELİRTİLERİ!

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA HER GÜN ETKİNLİK