Aytaç Durak MHP
Manşet Haber 4.03.2013 01:54:54 0

Aytaç Durak MHP'den aday!

Aytaç Durak MHP'den aday!

Koltuğunda oturmasa da Adana Büyükşehir Belediye Başkanı olan Aytaç Durak Özcan  Aladağ'a konuştu ve yeniden MHP'den aday olduğu sinyalini verdi. İçişleri Bakanlığı tarafından göreviden uzak tutulan Aytaç Durak Özcan Aladağ ile neler konuştu? İşte yanıtı..

 

aytac_durakk

Niyet okuyucusu değilim ama insanların genel düşüncelerinden hareketle ileriye dönük niyetlerinin ne olduğunu da kestirecek kadar bilgi ve tecrübe sahibiyim.
Bugün sizlere Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın yerel seçimle ilgili düşüncelerini, niyetini izah etmeye çalışacağım. Sayın Durak ile Cumartesi günü bir telefon görüşmesi yaptığım için bu düşüncelerimi de sizlerle paylaşmak adına niyetini izah edeceğim diyorum.

Sayın Durak, Taner Talaş’ın Adana Büyükşehir Belediyesi’nden almış olduğu ihale ile ilgili olarak beni aradı. Taner Talaş’ın babasının Durak döneminden bugüne kadar ihalelere girdiği yönündeki açıklamalarına ‘hayır almadı’ diyerek tepki gösteren Başkan Durak daha sonra bu ihaleyi alan bayan olduğunu ve bu bayanın da benimle görüşmek istediğini, benim onu dinlemem gerektiğini ifade ederek sözlerine başladı.

Benim derdim kimin ihale alıp hangi dönemlerde aldığı veya ihaleyi alan kişinin elinden kimlerin ihaleyi gerisin geri aldığı yönünde değil. İhaleye girenlerin ve ihaleyi verenlerin kendi aralarındaki konular beni de ilgilendirmiyor. Kimsenin de muhasebesini tutmuyorum. Parayı kazananların para kazandıkları dönemlerdeki tavırları ile ellerinden ihaleler alındığındaki tavırlarını da mukayese edecek kadar nefesimi tüketecek durumda olmayan bir kişiyim. Bu düşünceden hareketle un çuvalı, ekmek kırıntısı ve ekmek ıskartası ihalelerine girenlerle ilgilenmedim, ilgilenemeyeceğimi de Sayın Durak’ın kendisine izah ettim. Ve bu bayan ile de görüşmedim.

Sayın Durak ile görüşür iken konu kendisinin aday olup olmayacağına, Sayın Valimiz ile yaptığı görüşmeye, görüşmenin sonrasında görevine iade edilip edilmeme konusundaki görüşleri noktasına geldi.

Ben de kendisine ‘Durak ile ilgili benim görüşlerim’ diye başlayan cümleler kurdum. Gördüğüm odur ki Sayın Durak her zaman yaptığı gibi ‘beni halk istiyor’ tezinden yola çıkarak yeniden aday olmayı düşünüyor. Bunu kafasına koymuş bir kez. Şahsım adına ‘aday olmamanız gerekir. Bir kenara çekilmeniz gerekir’ diye söylediğimde ‘o sizin düşünceniz. Adanalı sizin gibi düşünmüyor’ diyerek aday olduğunun sinyalini vermek istedi.

Sayın Durak’ın aday olup olmayacağı konusuyla da işin özü ilgilenmiyorum. Ben adaylığını doğru bulmuyorum, aday olmayı düşündüğü parti olan MHP’nin de Durak’ı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapması halinde ortaya çıkacak olan olumsuzlukları da az çok tahmin edebiliyorum. Şahsım adına aday olması halinde de sadece görüşlerimi söyleyebilecek düzeydim, yetkim ancak bu kadar. Adana’da oy kullanan bir yurttaş olarak da sadece oy verme yetkimden hareketle görüşlerimi kamuoyu ile paylaşacak durumdayım.

Adana’nın kaybedecek yılları da yok, saniyeleri de…

Bu kentin yakasından Sayın Durak’ın da ‘politik olarak’ düşmesi gerekiyor.

Ben bunları açık söyleyen bir gazeteciyim. Sayın Durak’ın bir dönem dizinin dibinden ayrılmayan ve ‘Padişahım sen çok yaşa’ diyen gazetecilerden olmadığım için net görüş sahibiyim. Sayın Durak’a  bu konuyu da izah etmeye çalıştığımda ‘her gazeteci senin gibi değil’ diyerek de görüşünü dile getirdiği için rahat konuşabilen birisiyim.

Sözün özüne gelince, Durak MHP’nin Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı…

Bunu bir kenara not edin lütfen.
Aday yaparlar mı?
Onu da ancak Devlet Bahçeli bilir…

MHP’den aday olmayı düşünen Seyfettin Yılmaz, Hüseyin Sözlü ve Remzi Oğuz Yılmaz’da oturup iki kere düşünsünler diyerek nokta koyuyorum yazıma…

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°