BAKAN AKAR VE KOMUTANLAR İNCİRLİK
Manşet Haber 26.05.2020 00:39:44 0

BAKAN AKAR VE KOMUTANLAR İNCİRLİK'TE

BAKAN AKAR VE KOMUTANLAR İNCİRLİK'TE






Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK Komuta Kademesi,  39’uncu Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı ile İncirlik'teki 10’uncu Tanker Üs Komutanlığını ziyaret etti. Bakan Akar ve Komutanlar, gün içindeki diğer ziyaretleriyle birlikte Ramazan Bayramı’nın birinci gününde bir araya geldiği kara, deniz ve hava birliklerinde görevli askerlerle bayramlaşmış oldu.









Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Ramazan Bayramı dolayısıyla birliklere yaptığı ziyaretleri sürdürüyor.





Akdeniz Kalkanı Harekatı’nda görev alan TCG Barbaros Fırkateyni’ndeki incelemelerinin ardından Şehit Teğmen Ahmet Tor Kışlası’na geçen Akar ve Komutanlar, Zeytin Dalı Harekat bölgesi ve İdlib’deki faaliyetlerde önemli görevler alan 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı personeliyle bayramlaştı.









Törenin ardından Akar ve TSK Komuta Kademesi, İncirlik’teki 10. Tanker Üs Komutanlığına geçti. Mehmetçikle bir araya gelen Bakan Akar ve TSK Komuta Kademesi, böylece Ramazan Bayramı’nın birinci gününde kara, deniz ve hava birliklerinde görevli askerlerle bir araya gelerek onların bayramlarını kutlamış oldu. Söz konusu ziyaretler sırasında Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerin eksiksiz şekilde uygulanması dikkat çekti.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°