Balcalı’da tek kişilik gösteri
Manşet Haber 21.06.2013 14:23:30 0

Balcalı’da tek kişilik gösteri

Balcalı’da tek kişilik gösteri

Balcalı Hastanesi personelleri Şehir Tiyatroları Oyunucusu ve Sinema Sanatçısı Ergün Özfırıncı'nın tek kişilik gösterisi ile sıradan bir gün yaşadı. Özfırıncı sergilediği performans ile Balcalı Hastanesi personellerini gülmekten kırdı geçirdi.

tekkisilik_firinciBalcalı Hastanesi Sosyal Etkinlik Komitesi tarafından düzenlenen etkinlikler kapsamında Şehir Tiyatroları Oyunucusu ve Sinema Sanatçısı Ergün Özfırıncı Medya Man isimli tek kişilik gösterisini personellere sundu. Doktor, Hemşire , Hasta ve yakınlarının da izlediği tek kişilik gösteride daha öncede sıra dışı tek kişilik gösterileriyle tanınan Özfırıncı, medyada çıkan komik haberlere ve hayata dair güncel esperilere yer verdi. Hipokrat Toplantı Salonu'nun da gerçekleştirilen tek kişilik gösteriye yer bulmak ise hayli güç oldu. Personellerin büyük ilgi gösterdiği gösteride Özfırıncı'nın esprileri ile oldukça keyifli anlar yaşandı personeller de biraz olsun stres atma fırsatı buldu. Özfırıncı ise gördüğü ilgiden hayli memnun oldu ve gösteriyi uzatmak istedi ancak öğle arasında gerçekleşen gösteri mesai saati başlaması nedeniyle sonlanmak zorunda kaldı. Bu arada Gösteri sonrası geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen çalışma hayatında 20 yılını dolduran personellere yönelik sertifika programı kapsamında 78 kişiye daha teşeşkür belgeleri verildi.

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°