Balda üretim çok, tüketim yok!
Manşet Haber 8.09.2012 12:53:26 0

Balda üretim çok, tüketim yok!

Balda üretim çok, tüketim yok!

Türkiye’de üretilen 82 bin ton balın 10-12 bin tonunun Adanalı arıcılar tarafından üretildiğini dile getiren Adana İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Turan Otlu, buna karşın Adanalıların farklı nedenlere bağlı olarak bal tüketmediğini bildirdi. Vatandaşlara kapı kapı dolaşarak bal satan kişilerden bal almaması uyarında bulunan Otlu, petekli bal yerine, marketlerle üzerinde etiketi bulunan kavanozlarda satılan süzme balın tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Otlu, arıcıların ekonomik sıkıntılarla boğuştuğuna dikkati çekerek devletin koyun başına 35 TL destek verirken arıcılara kovan başına 8 TL destek verdiğinin altını çizdi. Otlu, “Bal içinde mikrop barındırmayan bir gıdadır. Tüketimin arttırılması lazım” dedi.

ÇİÇEK BALININ DÖRTTE BİRİ ADANA’DA ÜRETİLİYOR
Günaydın Adana Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Otlu, resmi istatistiklere göre Türkiye’de 82 bin ton civarında bal üretildiğini, bunun 40-50 bin tonunun çiçek balı, 30-40 bin tonunun da çam balı olduğunu belirtti. Adana’da çiçek balı üretildiğinin altını çizen Otlu, ülke genelinde üretilen 40-50 bin ton çiçek balının 10-12 bir tonunun Adanalı arıcılar tarafından üretildiğini ifade etti. Bu işin parasal değerinin yaklaşık 80 milyon TL olduğunu kaydeden Otlu, Adana’da 430 bin civarında arı kolonisi olduğunu ve 2 bin ailenin geçimini arıcılıktan sağladığını söyledi.

PAHALI BAL DAHA KALİTELİ DEĞİL
Adana dışındaki kentlerde arıcıların ürettikleri balları aracısız olarak doğrudan tüketiciye yüksek fiyatla sattığını vurgulayan Otlu, fiyatın yüksek olmasının balın kalitesiyle bağlantılı olmadığını anlattı. Adanalı arıcıların da aynı kalitede bal ürettiğini anlatan Otlu, “Bizim arıcımız Malatya’ya, Hakkari Yüksekova’ya Trakya’ya gidiyor. Oradaki arıcı da aynı çiçekten bal üretiyor bizim arıcımız da… Aralarında hiçbir fark yok. Oradaki arıcıyı çevresi tanıdığı için balın kilosunu 30-40 lira gibi fahiş fiyattan satıyor. Bir de vatandaşın pahalı bala karşı daha kaliteliymiş gibi bir zaafı var” dedi.

ÜRÜNÜ ERKEN SATMAYAN ARICI KAZANIYOR
Adana’da İmamoğlu ve Kozan ilçelerinin yarısından fazlasının arıcı olduğunu aktaran Otlu, bu nedenle doğrudan tüketiciye bal satma şansının bulunmadığın kaydetti. Adanalı arıcıların bu nedenle balını tüccara satmak durumunda olduğunu belirten Otlu, “Tüccarın da nakliye, kavanozlama, paketleme, pazarlama gibi maliyetleri var. Bu nedenle arıcıdan elinden geldiği kadarıyla balı ucuza almaya çalışıyorlar. Ekonomisi iyi olan arıcılar balını erken satmıyor. Bekleten arıcı her zaman kazanıyor ama arıcılar genelde gariban insanlar oldukları için sermayeleri yok. Hatta birçok arıcı kirada yaşıyor” diye konuştu.

KREDİ SORUNU TÜCCARA YÖNELTİYOR

Arıcıların sorunları hakkında bilgiler veren Otlu, eskiden kredi alma ihtiyacı duymayan arıcıların günümüzde 2-3 bankaya borçlu olduğunu ifade etti. Otlu, Ziraat Bankası’ndan alınan kredinin kolaylaştığını ancak ihtiyacı karşılayamadığını, özel bankaların verdiği kredinin faizinin ise yüzde 25’lere ulaşması nedeniyle cazip olmadığının altını çizdi. Bu durumun üreticiyi tüccardan avans almaya yönlendirdiğine dikkati çeken Otlu, “İlkbaharda bal ticaretiyle uğraşan kişilerden avans alıyorlar ve ballar çıkar çıkmaz o avansı kapatmak için avans aldıkları tüccara ballarını veriyorlar. O dönemde de bal fiyatları düşük oluyor” şeklinde konuştu.

ARICILARIN SORUNLARI DAĞ GİBİ
Arıcı sayısının haddinden fazla arttığını, bal fiyatlarının petek, kovan, nakliye gibi girdilerdeki artışa göre geride kaldığına dikkati çeken Ahmet Turan Otlu, “Mazot ve diğer girdilerdeki artışlar, arıcıların kar marjını düşürmüş, arısına yeterince bakamaz hale getirmiştir. Arıcı sezon başında ne kazanacağını bilmediğinden karamsar bir durumdadır. Bal fiyatlarındaki istikrarsız seyir de önemli bir etken. Birçok arıcı meslekten soğumuş, imkan olsa arıcılığı bırakmak istemektedir” şeklinde konuştu.


BALLAR MERKEZ BİRLİK’TE TOPLANIP SATILMALI
Arıcıların bu sorunlarını aşmanın tek yolunun balların birlikte toplanıp merkez birlik tarafından tahlillerinin yapılması, sınıflandırılması ve satılması olduğunu vurgulayan Otlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de irili ufaklı 500’e yakın bal paketleme tesisi var. Bunlar, bal ihtiyacını merkez birliğinden karşılamalı. Böyle bir işleyiş balın fiyatının ikiye, üçe katlanacağı anlamına gelmez. Vatandaşın yiyebileceği bir alım gücüne uygun bir pazar fiyatı oluşmalı. Balın fiyatını 50 TL’ye çıkarırsanız markette günde 2 paket satılır ama 20 TL yaparsanız belki 100 kavanoz satılır. Yani üretici ve tüketici bu arada korunmalı. Buradaki temel sorun ise arıcı birliklerinin bütçesi zayıf insanların kurduğu bir birlik olması. Dolayısıyla yaşama geçirilemeyen bir yöntem. Bal şu anda serbest piyasa koşullarında satılıyor.”

KOVAN BAŞINA 8 TL DESTEK
Ürününü ocak ayında satanla haziran ayında satan arasında bariz bir fark olduğunu ifade eden Otlu, iklim koşullarının üretimle doğrudan bağlantılı olması ve doğa koşullarının değiştirilme şansının bulunmaması nedeniyle üreticinin kaderinin tamamen şansa bağlı olduğunu söyledi.
Arıcıların kovan başına 8 TL destek aldığını buna karşılık koyuna 35 TL civarında destek verildiğini ifade eden Otlu, arıcıların sesini duyuramamasının da önemli olduğunu ifade etti.

ADANA’DA CİDDİ ÜRETİM VAR TÜKETİM YOK
Adana’da üretilen balı Türkiye’nin tükettiğini ancak Adana’da tüketimin çok düşük seviyelerde seyrettiğini dile getiren Otlu, doğu illerinde yaşayanların ortalama 25-30 kg bal tükettiğine dikkati çekti. Otlu, “Adana’da meyve çeşidi çok, bir de tatlı kültürü var. Adana az bal tüketiyor ama Adana’nın balını tüm Türkiye yiyor. Marketlere gördüğünüz kavanozlu balların yüzde 80’i Adana menşeili” dedi.

SOKAKTA SATILAN BALI ALMAYIN
Sokaklarda gezerek satış yapanlardan bal alınmaması gerektiğini vurgulayan Otlu, satılanın bal olarak değerlendirilemeyeceğini anlattı. Mısır şurubundan yapılan balın üzerine petek kırıntısı dökülerek vatandaşın kandırıldığını öne süren Otlu, şöyle konuştu:
“Sokakta gezip arıcıyım diyen insanlardan bal alınmaması gerek. Çünkü onlar maalesef merdiven altı üretim dediğimiz ürünler ve onların yaptığı gerçek arıcılara mal ediliyor. Onların hiçbiri arıcı değil. Köylere kadar gidiyorlar. Cami önlerinde satarak vatandaşı kandırıyorlar.”

PETEKLİ BAL TÜKETİLMEMELİ
Halk arasında petekli balın daha kaliteli olduğu yönündeki inanışın doğru olmadığının altını çizen Otlu, balın peteği ile birlikte yenilmemesi gerektiğini bildirdi. Gerçek balın bir süre sonra kristalize olabileceğini ifade eden Otlu, kristalize olmayan baldan şüphe edilmesi gerektiğini belirterek, bal satın alırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
“Petekli ballardan uzak durulmalı çünkü petekli ballar tahlilden geçmiyor. Süzme bal
tahlilden geçiyor. Peteklerin ballarda bakteri üreyebilir ama süzme balda üremez. Bal korkunç bir mikrop öldürücü olduğu için mikrop barındırmaz. Yaraya, sivilceye sürdüğünüz zaman iyi eder. Bal satın alırken üzme bal alınmalı, sokakta gezip kendini arıcı olarak tanıtanlardan bal alınmamalı. Vatandaşlarımızın tanıdığı arıcılar varsa onlardan almalı ya da üzerinde markası, tarihi, adresi, üretim izni yazılı olan marketlerde satılan kavanoz ballarını alsınlar.”



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.8° / 13.8°