BAŞ VE YÜZ AĞRILARINDA SON YAŞANAN TIBBİ GELİŞMELER
Manşet Haber 5.05.2022 10:16:19 0

BAŞ VE YÜZ AĞRILARINDA SON YAŞANAN TIBBİ GELİŞMELER

BAŞ VE YÜZ AĞRILARINDA SON YAŞANAN TIBBİ GELİŞMELER






Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Algoloji Bilim Dalı’nın Türk Algoloji Ağrı Derneği ile birlikte organize ettiği toplantı Balcalı Hastanesi Ameliyathane dersliklerinde yapıldı. Toplantıya Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Gümürdülü, Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz ile alanın da konun uzmanı birçok akademisyen katıldı.





Toplantı öncesi açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Gümürdülü, böyle önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan son derece mutlu olduklarını belirterek, toplantı boyunca birbirinden değerli Akademisyenlerin bilgilerini katılımcılara aktaracağını ve toplantı sonunda buradan bilgi dağarcıklarının daha da yukarı düzeye çekilmiş olarak ayırılacaklarına inandığının altını çizdi.





Türk Algoloji Ağrı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hayri Özbek ise yaptığı açılış konuşmasında gerek dernek olarak gerekse Algoloji yani ağrı Bilim Dalı olarak çok önemli çalışmalara imza attıklarının altını çizerek, bu çalışmaların meyvesini de aldıklarını belirtti. Toplantı boyunca Türkiye’nin çok önemli merkezlerinden gelen bir birinden değerli Akademisyenlerin baş ve yüz ağrıları konusunda son derece önemli bilgiler aktaracağını dile getiren Prof. Dr. Özbek, bu önemli toplantıya Adana olarak ev sahipliği yapmanın da gururunu yaşadıklarını ifade etti.





Yapılan açılış konuşmalarının ardından ilk önce toplantıya katılan Akademisyenler tarafından baş ve yüz ağrıları konusunda güncel yaklaşımlarla ilgili çeşitli teorik sunumlar gerçekleştirildi.  Toplantının ikinci bölümünde ise ameliyathaneye geçildi ve burada vakalar üzerinde çelişti uygulamalar yapıldı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°