Başbakan’ın rozet taktığı başkan cezaevinde
Manşet Haber 3.04.2013 00:08:13 0

Başbakan’ın rozet taktığı başkan cezaevinde

Başbakan’ın rozet taktığı başkan cezaevinde

Adana’nın Yumurtalık İlçesi'ne bağlı Zeytinbeli Beldesi'nin Ak Partili Belediye Başkanı Seyfettin Öztürk, 'ihaleye fesat karıştırmak' suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

zeytinbeli_basbakanZeytinbeli Belediye Başkanı Seyfettin Öztürk, 2009 seçimlerinde MHP'den aday oldu ve seçimi kazanarak başkan oldu.  Öztürk, geçen yıl temmuz ayında Ak Parti'ye geti. MHP’den Ak Parti’ye geçen Belediye Başkanına rozeti de Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından törenle takıldı.

Hakkkında “İhaleye fesat karıştırmak”  iddiasıyla Başkan Seyfettin Öztürk ile belediye muhabesecisi Fatin Zorlu Kılıç, önceki gün gözaltına alındı. 'İhaleye fesat karıştırmak' iddiasıyla suçlanan Başkan Seyfettin Öztürk ile 'ihaleye fesat karıştırmak' ve 'zimmet' iddiasıyla sorgulanan Fatin Zorlu Kılınç, Yumurtalık Asliye Ceza Mahkamesi'ne sevk edildi.

Yumurtalık Asliye Ceza Mahkemesi her iki şüphelinin tutuklanmasına karar verdi. Öztürk ve Kılınç tutuklanarak Ceyhan Cezaevi'ne konuldu.

Ak Parti web sitesi'nde bu konudaki haber şöyle

 

 

Ak Parti Grup Toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni başkanlara rozetlerini taktı.


15 belediye başkanı AK Parti'ye katıldı

(23.03. 2010 )

Ak Parti Grup Toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni başkanlara rozetlerini taktı.

AK Parti'ye katılan belediyeler ve geldikleri partiler şöyle:

29 Mart yerel seçimlerine değişik siyasi partilerden giren 15 ilçe ve belde belediye başkanı partilerinden istifa ederek AK Parti'ye katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısının sonundan AK Parti rozeti taktığı belediye başkanlarından, yedisi MHP'den, yedisi Demokrat Parti'den biri de DSP'den seçilmişti.

Kırşehir'den üç MHP ve birer DP ile DSP'li belediye başkanı olmak üzere beş belediye başkanı AK Parti'ye geçti. Gaziantep'ten de iki MHP'li belediye AK Parti'ye katıldı.
AK Parti'ye katılan belediyeler ve geldikleri partiler şöyle:

15 Belediye Başkanı Ak Parti’ye katıldı

Antalya'nın Alanya ilçesi Avsallar Beldesi'nin MHP'li Belediye Başkanı Hüseyin Enver Görgülü,
Ağrı'nın Taşlıçayır ilçesinin DP'li Belediye Başkanı İsmail Taşdemir,
Bilecek'in Bazoyük ilçesinin MHP'li Belediye Başkanı Ahmet Berberoğlu,
Gaziantep'in Islahiye İlçesi, Fevzipaşa Beldesi'nin MHP'li Belediye Başkanı Hasan Bal,
Gaziantep'in Nurdağa İlçesi Şatırhüyük Beldesinin MHP'li Belediye Başkanı Mehmet Torbaş,
Gümüşhane'nin Şiran ilçesinin DP'li Belediye Başkanı Yavuz Altıparmak,
Iğdır'ın Aralık İlçesinin DP'li Belediye Başkanı Hanım Turan,
Kırşehir'in Merkez Dulkadirli Beldesi'nin MHP'li Belediye Başkanı Nurettin Türk,
Kırşehir'in Karahıdır Beldesi Belediyesi'nin DSP'li Belediye Başkanı Ahmet Sungur,
Kırşehir'in Özbağ Beldesi'nin MHP'li Belediye Başkanı Nazmi Ay,
Kırşehri'in Çiçekdağı İlçesi Boğazevci Beldesi'nin MHP Belediye Başkanı Hacı Kütük Öztürk,
Kırşehir'in Köseli Beldesi Belediyesi'nin DP'li Belediye Başkanı Mehmet Sağlam,
Muğla'nın Köyceğiz İlçesi, Toparlar Beldesi'nin DP'li Belediye Başkanı Kamil Ceylan,
Siirt'in Baykan İlçesi, Ziyaret Beldesi'nin DP'li Belediye Belediye Başkanı Servet Gülmez,
Uşak'ın Sivaslı İlçesi, Ağaçbeyli Beldesi'nin DP'li Belediye Başkanı Turgay Tirit


 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°