Başlığa bakıpta insanın zivanadan çıkası geliyor.

Öyle ya,

Her doğru her yerde söylenmezden yola çıkarak, 'doğruyu söyleyeni kovmak moda oldu' bu ülkede.

İlk aklada haberi Halka ileten Medya geliyor.

Burada zorluklar edebiyatı yapmayacam.

Artık o yolları çoktan geçtik, yok Basın mensubu ekonomik olgularla savaş halinde, yok doğruyu yazan Nice gazeteciler dayak yiyor, hatta öldürüyor.

Savaş muhabirlerini hiç söylemeye gerek yok.

Zaten onlar evden çıkarken, aileleri ile bir daha görüşmemek üzere vedalaşıyorlar.

onların ardından atılan kova, kova sular, su faturalarının artmasına neden oluyor.

Durum bu Medya tarafında.

Ya sizin tarafta ne durum, sevgili Balık hafızalı halkım?

Sizin oradada pek içi açıcı olduğunu sanmıyorum.

*        *         *

Konuya dahil olalım,

Çiftçilerin sorunları var, benimkide iş yani ha,

Kimin sorunu yok ki, bu ülkede?

Neyse, konuyu dağıtmayalım, şimdi sarayımız varya, edebiyetına girmeye gerek yok.

'Zenginin malı, züğürtün çenesini yorarmış'.

Cuma günü Anamuhalefet parti Başkanı, Çiftçilerin sorununu dinlemek için Adana'ya geldi.

Hal böyle olunca, Çiftçiler derdini söylemek için tıka basa doldurmuş mekanı.

İşte o çiftçiler birde Partili olmasa ve orada Ana muhalefet partisine bile tepki verse, bence daha iyi olur diye düşünüyorum.

Bizim sorunlarımız siz siyasetcilerden kaynaklanıyor deseler, daha iyi olmaz mı?

Ha,

'Elmayla Armudu karıştırmamak' gerek, elbetteki, sorumlu Kılıçdaroğlu değil.

Ama tam hasat başlayacağı günlerde Mecliste çıkan yasalarla Fizandan mısır getirmedikmi, hatta daha yasa çıkmadan Gemiler Yumurtalık limanında beklemedimi?

Sonrası malum, Türk çiftçisinin Ürününün fiyatları beş para olmadımı?

Bunlar konuşulacak, tam başlayacak toplantı derken, CHP yetkilileri 'Basına kapalı' olacak deyip, bizi kibarca Lütfen dışarı demezlermi?

İlk bakışta çok kızdım aslında, neden böyle bir karar diye, ama sonrası çok daha irkildim.

'Çiftçi Basın önünde konuşmaktan korkuyor', denince daha çok zivanadan çıktım.

Adamlar haklı, şimdi ben yazacam, Gerdan köyünden hasan efendi dedi ki bu hükümet bizi mahvetti!...

Sonrası malum, Cumhurbaşkanı Muhtarlara demedimi, herkesin kim olduğunu bilin, yani fişleyin, Hasan efendi CHP toplantısnda dediki derse yandı, Hasan efendi.

Hasan efendi Tarım kredi kooparatifinden gübre alıyor, tohum alıyor, Ziraat bankasından destek alıyor, ürününü gerçi tüccara satıyor, Allah muhafaza bunlar adama ürününü bile sattırmazlar.

çözüm kolay Tarım bakanlığı gider, o adamın tarlasının dibinde yatar, numune alır, zararlı ürün diyede Basına servis eder, yandı Hasan efendi!..

Bugünkü Başlıkları yada Kulislerde bu olacak, hiç terddütüm yok, 'CHP Basını kovdu' diye, ama işin aslı öyle değil beyler, bu ülke korku cumhuriyeti olmuş! olaya oradan bakın.

Oradan bizi 'kapı dışarı' eden çiftçi ve korktukları için, insanlar artık konuşamıyor, insanlar artık toplu bir yerde bulanımıyor, her an bir canlı bomba patlayacak diye, insanlar artık yazamıyor, her an içeri alınacak diye, sen nasıl yazıyorsun işte diyenler için, 'biz kel aynak sürüsüyüz' ve neslimiz çok az kaldı!...

Bitiyoruz Beyler, yavaş, yavaş, sona doğru hızla gidiyoruz ve bu sadece Basının sorunuda değil, eğer sen kendi sorunun için bile, korkuyorsan zaten Allah tarlana yağmur yağdırmadı diye Duaya çıksan ne olur, çıkmasan ne olur?